Acımadı kiiiiiiii……..
Küçükken, biri canımızı yaktığında ya da kendimiz kaza ile canımızı acıttığında, eğer buna şahit biri varsa etrafımızda , ‘acımadı kiii’ derdik..
Çünkü o zaman, ‘ acımadı kiiii’ dersek, acımızı, kırgınlığımızı, kızgınlığımızı, üzüntümüzü başkalarının anlamamış olacağını düşünürdük. Hem yadsımış, hem de azımsamış oluyorduk duygularımızı. Bir nevi “Aslında acıdı ama dert etmiyorum.” gibi bir şey demiş oluyorduk.
Küçüklerin dünyası işte… 🙂
Büyüdüğümüzde de durum değişmedi aslında. Biri bizi incittiğinde şu tür söylemlerde bulunuyoruz.
“O kim ki”
“Takmam bile”
“Söyle Sebastiyan umrumda değil” 🙂
“Ben yoluma bakarım”
“Kahretsin bu günde çok mutluyum” gibi…. (Buna benzer daha eğlenceli paylaşımlarda gördüm, benimde okuyunca eğlendiğim, ama şimdi tam cümleler aklıma gelmedi)
Savunma Mekanizma Örnekleri olarak Yadsıma ve Azımsama |
Yine aynı şey aslında, “Çok da önemli mesele değil, dert etmiyorum” deme biçimi.
Bir çok kişisel gelişim kitapları, “küçük şeyler, dert etmeyin” gibi ifadelerin kullanılması eğiliminde olduğundan, farkında değiliz savunma mekanizmamızı da geliştirdiğimizin çokça zaman…
Bu kötü bir şey değil aslında, gereklidir bazen de.. Ancak duygularımızı ifade etmemek, dahası farkedememek mesele…
Yoksa zaten biliyoruz “Acımadı kiii……. :)”