Okul Öncesi Eğitim, çocuğun bireysel özelliklerine uygun olarak;
» Tüm gelişimlerini, toplumun kültürel değerleri doğrultusunda yönlendiren,
» Duygularının gelişimini ve algılama gücünü artırarak akıl yürütme sürecinde ona yardımcı olan ve yaratıcılığını pekiştiren,
» Onların; milli, manevi, ahlaki, kültürel ve insani değerlere bağlılığını geliştiren,
» Kendini ifade etmesine, öz denetimlerini sağlayabilmesine ve bağımsızlığını kazanmasına olanak sağlayan sistemli bir eğitim sürecidir.
» Aynı zamanda, okul öncesi eğitim kurumları, çocuklara Türkçe’nin doğru ve güzel kullanımını sağlar, onları ilköğretime hazırlar ve toplum tabanlı aile ve çocuk eğitimi yapar.
” Bu nedenle, eğitim sistemimizin ilk basamağını oluşturan okul öncesi eğitim, çocuğun daha sonraki yıllarına yön veren bir süreçtir.
“Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü 1992 yılında 3797 sayılı Kanunla kurulmuştur.
» Zorunlu ilköğretim çağına girmemiş çocukların eğitimine yönelik okul ve kurumlarının eğitim ve yönetimi ile ilgili bütün görev ve hizmetleri yürütmek.
» Okul ile kurumların eğitim programlarını ve eğitim araç ve gereçlerini hazırlamak Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün görevidir.
Okul öncesi eğitim kurumları; toplumun temel yapısını oluşturan
» Saygı, sevgi,
» Paylaşma, iş bölümü,
» Sorumluluk,
» Sosyal çevre oluşturma açısından çocuğu geleceğe hazırlayan güvenli bir ortamdır.
Bu kurumlar hizmet verdikleri yaş gruplarına uygun olarak;
» 0-36 aylık çocuklara bakım ve eğitim vermek üzere KREŞLER,
» 36-72 aylık çocukların eğitimini amaçlayan ANAOKULLARI,
» 60-72 aylık çocuklarının eğitimini amaçlayan örgün eğitim kurumları bünyesinde açılan ANASINIFLARI ve
» 36-72 aylık çocuklarının eğitimi amacıyla açılan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı diğer öğretim kurumları bünyesindeki okul öncesi eğitim sınıfı, UYGULAMA SINIFLARI’dır.
Okul öncesi eğitim hizmetlerinin; %90’ı Millî Eğitim Bakanlığınca, %10’u SHÇEK ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 191. maddesine göre açılan kurum ve kuruluşlarca verilmektedir.