Pandem(ğ)işim!

Bilindiği üzere Mart ayında pandemi süreci ile birlikte eğitime ara verilmişti. Özel okulların bir kısmı daha hızlı hareket alarak uzaktan eğitime başladılar. Bu tamamen ekonomik sebeplerle başlatılmış olsa da evlere yansıyan şekli değerlendirmeye değer bir konu haline geldi.
 
Farklı platformlarda eğitime başlayan okullar iletişim gruplarını hızla oluşturdu. Linkler, ıd’ler şifreler birbirine karıştı.  Uygulamayı profesyonel alana taşıyan okullar daha düzenli çalışma yaptılarsa da uzaktan eğitime yabancı bir toplumda trajik hadiseler oluştu. Veli çocuğunu uyandırmak istemediği için derse sokmadı. Çocuk ekran karşısında oturmadı. Öğretmen dersi anlatırken veli arka taraftan sorular sordu. 
 
65 yaşında öğretmen online programları kullanmaya uyum sağlarken daha genç yaşta olan öğretmen uyum sağlayamadı. Evde bilişimci edasıyla sorunları çözmeye çalışan anneler varken, bilgisayarı açıp çocuğunun derse katılmasını sağlayamayan anneler oldu.
 
Uzaktan eğitimi okul ciddiyeti ile takip eden öğrenci varken, ‘Ben kahvaltı edip gelcem’ diyen öğrenci de oldu.
 
Dolayısıyla…
 
Pandemi süreci değişime uyum sağlayan ile direnenlerin arasındaki bireysel fakları ortaya çıkardı. Kimin dirençli, kimin kolay adapte olduğunu gözler önüne serdi. Bu değişim döneminde ilişkilerin çehresinde ve rollerde de çatışmalar meydana geldi. Veli daha aktif olmak zorunda kaldı. 
 
Kişisel kanaatim, evde belirli bir düzenin olduğu ailelerde bu süreç zor olsa da daha uyumlu bir geçişle sağlandı. Ancak okul açıkken olduğu zamanlarda da ev düzenini sağlayamayan, çocuk üzerinde etki kuramamış, bunu okula bırakmış olan aileler uzaktan eğitim sürecinde çok daha zorlandılar. Hatta zorlanmaya devam ediyorlar.
 
Evde kuralları olmayan, okul- öğretmen denetimi ile ders çalıştıran anne babaların görece etkisiz kaldığı çocuklarda uzaktan eğitimin takip edilmesi zorlaştı. 
 
Sonuç olarak evde kalma ve uzaktan eğitim süreci uzadıkça da anne çocuk, baba çocuk ilişkileri yıprandı. Anneler rolleriyle ya da çocuklarıyla çatışma yaşadı. Odalar ayrıldı, sessizlik sağlandı. Ödevler takip edildi. Teneffüslerde kantin görevlisi bile olundu. 
 
Çalışan annelerin süreç içerisindeki zorlukları daha fazlaydı. Özellikle evden çalışan annelerin derin bir nefes çektiklerini duyar gibiyim. 
 
En nihayetinde dışarıdan bakıldığında en temel nokta, bireylerin, kurumların değişime ayak uydurma becerisi ile zorluklar karşısında sergilediği tutuma bakarak değerlendirebiliriz bu süreci.
 
Bireyin kendisinde, aile ortamında, okullarda, kurumlarda, ülkelerde ve dünyada…
 
Sevgiler.
 
Dilek Söylemez
Psikolojik Danışman
 
www.dileksoylemez.com
www.instagram.com/psk_dan_dileksoylemez
 
 
 

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: