GÜVEN KAZANMAK VE POTANSİYELINIZİ KULLANMAK

Çocugunuzla iyi iletisim kurmak ve onlarla daha iyi anlasabilmek için her yolu ve yöntemi deniyorsunuz. Sonuç olarak ta onunla daha iyi bir iletisim kurmak ve onunla çatismaya girmemeyi umut ediyorsunuz. Ancak o kadar çaba harcamaniza ragmen yinede düzgün gitmeyecektir.

O kadar gayret sarf etmeme ragmen yine basaramadim ya da bu kadar olaya kendimi verdikten sonra çocuklarimla daha iyi bir iletisim kurmak daha az sorunum olsun beklerdim gibi düsüncelere kapilip ümitsizlige kapilabilirsiniz. Ancak unutmayin ki bir bahçivan bile tohumu attiktan sonra meyveyi alabilmek için bir süre bekliyor. Onun için sabirli olmak gerekmektedir.

ADIM ADIM: Her sey bir anda olup bitmeyebilir. Buna ragmen hala onlarla çatisma halinde olabilirsiniz. Çünkü elinizdeki varlik bir insandir; onu degistirmek zordur. Yavas ve sabirli olmak gereklidir. Çocugu okula gönderdiginiz zaman ondan hemen okuma yazmayi beklemezsiniz. Aradan belli bir sürenin geçmesini beklersiniz. Onun gibide bir sey yaparken acele etmemek gerekmektedir.

GERÇEKÇİ HEDEFLER KOYUN: Hayatiniz da gerçekçi hedefler koyup umutsuzlugu önleyebilirsiniz. Bir çiftçinin mayis ayinda bugdayini ekipte haziranda hasat yapmaya kalkmasi ne kadar saçma ise; çünkü umutsuzluga düser. Sizde çocugunuzun zeka seviyesi ne ise ona göre basari beklemek,çocugunuz küçük ise yatagini toplamasini ona göre belirlemek gerekir. Siz insanlarla ugrasiyorsunuz ve hiçbir insan mükemmel degildir. Çocuklarinizda kusursuzluk aramayin. Onlarin yasina göre hareket etmelerine olanak verin.
Kendi hatalarinizi kabul ederseniz baskalarinin yada çocuklarinizinki hatalarini kabul etmede daha rahat edebilirsiniz. Çocuklariniza ve kendinize iyimser yaklasin. Kendinizin güçlü yanlarinizi çikarin ve kim oldugunuzu anlamaya çalisin. Sizin için degerli olan seyleri siralayin. Sabirliliginiz, sadakatiniz, hosgörülülügünüz vb. gibi kendinize güven gelecektir. Çocuklarinizin iyi yanlarini görüp onlara o yönlerden yaklasmak gerekmektedir.

AILE İÇİNDE EŞİTLİK: Çogu insan lider olmak ve sözünün dinlenilmesini ister. Anne baba da öyledir. Aslinda evde otoritenin çocuk oldugunun farkinda bile degildir. Çünkü çocuk her dedigini yaptirir onun her dedigi görülür ona hiç itiraz edilmez. Bazen de ona çocuk diye görev ve sorumluluk verilmez. Çocuga görev ve sorumluluk verilirse o da bu görev ve sorumluluklarini yerine getirdikçe ona güven gelir.

DEGİŞMEYE İSTEKLİ OLUN: Bir kimsenin davranislarini degistirmenin zor oldugunu bilmeliyiz. Bunun için degisme kendimizden baslamali ve onlara bizim davranislarimizla örnek olmali degisimde öncü olmaliyiz. Bilmeliyiz ki çocuklarimiz bizleri örnek aliyor. Mesela babaya bir telefon geliyor ve babanin görüsmek istemedigi birisi ve çocuga kendisini yok dedirtiyor aslinda baba farkinda olmadan çocuga yalani ögretiyor. Ayni bunun gibi de çocuklarimiza olumlu yönlerimizle örnek olmaliyiz. Baskalarini oldugu gibi kabul etmeli ve onlara öyle davranmaliyiz. Eger bunu hayat felsefesi haline getirirsek hayattan zevk alir ve mutlu oluruz.

BEKLENTİLER: Bir kimse birine 40 gün deli derse 40. Gün deli olurmus misali çocugumuzdan ne istedigimizi bilmeliyiz. Beklentiye girerken hedefler gerçek olmali. Çocugun zeka seviyesine, kapasitesine uygun beklentiler içine girmeliyiz. Çocugundan okulda bir sey beklemeyen onun basarisiz olacagina inanan bir anne baba çocugu basarisizlik yolunda tesvik etmis gibi olur. Basaracagina inanir ve onu desteklersen çocuk hem basarili olmus olur hem de kendine güven kazandirmis olursun. Meslek liselerine giden ögrencilerin büyük bir bölümünde kendine güvensizlik vardir. Çünkü ögrenci bu okula gelirken üniversite kazanamayacagini biliyor ve zaten de aile onun üniversite kazanamayacagini bildigi için bu okula göndermistir. Çocukta artik bir umutsuzluk ve güvensizlik baslamistir.
Çocuklarimizin çabalarini kabul ederek onlari tesvik etmis, iliskilerini gelistirmis, kendinizin ve onlarin benlik degerlerini yüceltmis olursunuz. Onlarin hatalarini görmek yerine olumlu yönlerini görüp destekleme yoluna giderseniz daha iyi iletisim kurarsiniz. Ayrica çocugunuza güven duygusu kazandirirsiniz.

ELESTIRI ILE BAS ETMEK: Bir elestiri ile karsilastiginizda onlara hemen sinirlenip tepki vermek yerine onun tarafinda olup olaya o gözle bakilmalidir. Ona sakin yaklasilmali olay karsisinda hemen pes edilmemeli yeni bir yöntem denemeli, kenara çekilmemelidir. Yansitici dinlemeyi kullanarak ona anladiginiz mesaji verin. Böylelikle size daha çok açilacak ve sizinle her seyi konusabilecektir. Ben mesajlariyla kendi his ve düsüncelerinizi iletin.

HISLERINIZI İNCELEYİN:Hislerimizin bir amaci oldugunu kabul etmeliyiz. Bazen çok sinirlendigimizde sakin olmaya çalismali ve olaylari sakin karsilamaliyiz. Keskin sirke küpüne zarar verir. Çocuklarimiz bizim için çok degerlidir ancak onlarin basarisiz oldugu için biz kendimizi kahretmemeliyiz. çünkü bu dünyanin sonu degildir.

Gelismeyi önleyen diger kaliplardan bir kaçini söyle siralayabiliriz:
– Çevremdeki herkes tarafin sevilmeyi ve begenilmeyi istiyorum(burada mükemmel olma istegi vardir ve hiç kimse mükemmel degildir.).
– Isler istedigim gibi olmazsa felaket olur.(her iste mutlaka bir eksik vardir. Bir yerde eksik gördügü zaman umutsuzluga kapilir ve stres baslar.)
– Sorunlarimizla ilgili yapabilecegimiz pek bir sey yoktur. Aslinda kosullarin kurbaniyiz.(burada kendini tamamen birakmis ve is yapamaz hale gelmistir.)

Iyimser kalabilmek için çocuklarimizla ilgili kaygilarimizi çözümlenebilecek olaylar olarak görmeliyiz. Çocuklarimiza diger insanlara yada en samimi arkadasimiza gösterdigimiz saygi ekseninde davranirsak problemli günler geride kalmis olur. Onlari anlamaya çalismali ve onlara onlarin gözlügüyle bakmaliyiz.

ÖRNEK SORUN:
Leyla hanim çocuklariyla iyi iletisim kurmak isteyen birisi. Bunun içinde seminerlere gelmektedir. Leyla hanimin 3 tane çocugu vardir. Bunlar 7,9 ve 12 yaslarindalar. Bunlara ayri ayri sorumluluklar vermistir. Birisine çiçeklere bakmaya, digerine bulasiklarda yardim etmeye, digerine de kömür tasima gibi görevler vermistir. Komsularinin çocuklari ise annelerine hiç yardim etmemektedirler. Bir toplantida bu konu dile getirilir. Bir anne doktorun böyle dönemlerde çocuklarin bu yardim etmeme davranislarinin normal oldugunu söyler. Diger bir anne ise Leyla hanimin çocuklarina çok yüklendigini ve onlardan çok sey bekledigini söyler. Sonra Leyla hanim çok zor bir durum içinde kalir. Gerçekten Leyla hanim çocuklarindan çok sey mi talep etmektedir. Çocuklarin ona yardim etmemesi durumunda Leyla hanima haksizlik edilmiyor mudur?
1) Toplantida ortaya atilan bazi yanlis varsayimlar nelerdir ?
2) Hangi yanlis varsayim veya inançlar Leyla hanimin programinda ilerlemesine ve çocuklariyla olan yeni iliskilerinin gelismesini engelleye bilir.

KENDI KENDINI YIPRATICI INANÇLAR VE SEÇENEKLERI
Anne ve babamiz, çevremiz ve bazi inançlar bizim etkili davranmamizi engelleye biliyor. Bu inançlar genelde umutsuzluk, bunalim, kaygi duygulari ve baskalarini kontrol etme arzusu ile dogrudan ilgilidir.

INANÇLAR VE SEÇENEKLER
1- Toplumdaki herkesten onay almak gereklidir.
Seçenegi: Beni daha özgür, daha özgüven sahibi, çocuklarimi daha sorumlu yapan davranislarda bulunacagim.
2- Çocuk yetistirmenin her yönüne çok iyi vakif oldugum zaman degerli bir insan olacagima inaniyorum.
Seçenegi: Degerli olmam çocuklarimin davranislarina bagli degildir. Kusursuzluga erisme çabalari yerine iliskilerimi gelistirme üzerine yogunlasmak istiyorum.

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: