AZ GÖRENLERDE OKUL ÖNCESİ VE OKUL EĞİTİMİ

Genelde kör çocuklar, az gören çocuklara göre daha erken dönemde teşhis edilseler de ilk yaşam yıllarında gelişimlerine dönük fazla müdahale yapılmaz. Az görenlerde ise ilk yaşam yıllarında genelde görmenin artması beklendiğinden gelişim basamaklarının en önemli dönemi olan bu yıllar boşa geçer. Spastisite, zeka engeli gibi görme engeli yanında ikinci engeli olan çocuklarda aile çoğu zaman görmeyi ikinci plana iter. Yaşamın ilk 6 ayında görme engelli çocuklarda re/-habilitasyonun amacı, fizik motor ve duyusal açıdan gelişimini en iyi şekilde tamamlamasını sağlamak, olan görmenin derecesine, işlevselliğine göre uygulanacak görsel stimülasyon çalışmalar ile özel eğitimciler ve psikologlarla görmesini en iyi şekilde kullanmasını öğreterek gören çocuklarla birlikte kaynaştırılmış eğitim ortamına hazırlamaktır.

Gelişmiş ülkelerde, körlerde dahil, az gören çocuklara uygulanan erken müdahale sonrasında körler okullarına giden çocuk sayısı azalmış, bu çocukların kaynaştırılmış eğitim programlarına girmeleri kolaylaşmıştır. Bu ülkelerde körler okuluna giden çocuklar, görme engeline ilave ikinci engeli olan veya re/-habilitasyon sürecinden geçmemiş çocuklardır.

Erken müdahalede 0-6 yaş grubunda teşhise dayalı eğitim yöntemi ile çocuğun duyularını en iyi şekilde geliştirmesini sağlayan çalışmalar uygulanır. Çalışmalar sonrasında kendi meslek dalları açısından çocuğu inceleyen aile eğitimci ve sağlıkçılar biraraya gelerek en ince detayları değerlendirir ve çocuğun eğitim ortamına karar verirler. (Latin alfabesi mi, Braille alfabesi mi veya her ikisi mi?) Takım elemaları bu karara varırken aşağıdaki konularda bilgi toplarlar.

   1. Bilgi toplamada çocuk gözünü ne derece kullanıyor.
   2. Bilgi toplamada çocuk dokunma duyusunu ve diğer duyularını ne ölçüde kullanıyor.
   3. Baktığı cisimlerin büyüklükleri ve çalışma mesafesi,
   4. Gözün rahatsızlığının durumu ve seyri,
   5. Okuma ve yazmada görme bozukluğundan başka engel var mı?

Görme engelli çocuğun okulu ve eğitim ortamı seçilirken asla unutulmaması gereken husus, alınacak kararın hayati önem taşıdığı, bu nedenle en küçük detayların bile değerlendirilmesi gerektiğidir. İdeali çocuğun evine en yakın okula gitmesidir.

Gören çocukların eğitiminde kullanılan öğretici materyaller (cetvel, çeşitli modeller, yer küre, çizelgeler gibi) ve eğitim yöntemleri (göstererek ders verme, sözle yönlendirme gibi) görme engelliler için uygun olmayabilir. Bu nedenle kaynaştırılmış eğitim de görme engelli çocuklar özel eğitimciler, gezici öğretmenler ve özel eğitim araçlarıyla desteklenmelidirler.

Orta öğretimden sonra görme engelli çocuğun meslek seçimi için hangi tür eğitim alacağı önem kazanır.

Meslek lisesine gidecek çocuğun meslek seçimi için uygun özellikleri, o mesleğin eğiticisi ile birlikte, o meslek ortamında değerlendirilmelidir. Bu dönemde de aile-sağlıkçı-eğitimci işbirliği çok önemlidir. Çocuğun isteği ve kabiliyetleri göz önünde bulundurulmalıdır.

Sonradan görme engelli olanların mesleki re/-habilitasyonlarında görme derecesine göre optik ve elektronik sistemlerle görme desteklenerek ve işyerinde yapılacak uyarlamalarla kendi işine devamına çalışılır. Bilgisayar sistemlerindeki son zamanlardaki ilerlemeler sayesinde görme engellilerin çeşitli çalışma ortamlarında istihdamına yönelik imkanlar her geçen gün artmaktadır.
# Az görenler ile ilgili sayfalar AYAN AZ GÖRENLER MERKEZİ Yöneticisi Doç. Dr. Nazan Baykan tarafından hazırlanmıştır.

İrtibat Adresi :
Doç. Dr. Nazan Baykan
Yoğurtçu Park Caddesi 16/1 Kadıköy/ İstanbul

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: