ANNE BABA EĞİTİMLERİMDEN KISA KISA BİLGİLER

Görsel www.google.com adresinden alınmıştır.

Anne babaların en büyük amacı; başarılı, sorumluluk sahibi, mutlu ve sağlıklı çocuklar yetiştirmektir. Bunun içinde ellerinden geleni yaparlar. Çocuk ilgi, bilgi, beceri ve alışkanlıklarını ailesinden alır. Bunları ileride kolay kolay değiştiremez.

Çocuğunuzun diğer insanlarla olan sosyal ilişkilerinin nasıl olacağı hayatının ilk yıllarındaki öğrenmelerine bağlıdır. Bebeklik döneminde anne-baba tarafından gösterilen sevgi, dengeli beslenme ve bakım çocuğun temel güven duygusunu geliştirir. Bu yıllarda anne ve baba ile ilişkilerinde sıcak ve hoş izlenimleri varsa, başkalarına karşı da benzer biçimde davranacaktır. Çocuk aile içinde kendisine yapılan sosyal davranışları yansıtır.

Çocuğunuza zaman ayırın, birlikte olduğunuz zamanlarda tüm dikkatinizi ona verin. Öncelikle onun söylediklerini duymak istemelisiniz. Çocuk dinlenildiğini ve anlaşıldığını hissetmelidir. Onu olduğu gibi kabul etmeli ve koşulsuz sevgi vermelisiniz.

Çocuk anne babadan ayrı bir bireydir. Çocuğun kendine özgü bağımsız bir birey olarak kabul edilmesi ruh sağlığının temelini oluşturur. Çocuğu aşağılamak, suçlamak, onun adına karar vermek kendisini yetersiz hissetmesine neden olacaktır. Çocuğa ne olduğunu söylersen o olur.

Davranışların tutarlı olması çok önemlidir. Kendi içinizde çelişkili davranışlarda bulunmanız ya da anne babanın birbiriyle çelişen biçimde davranması, çocuğu doğruyu bulma konusunda zorlar.

Kesinlikle kıyaslama yapmayın. Çocuk anne baba tarafından önemsenmek, değerli bir insan olmak ihtiyacındadır. Yeteneklerinin ve yaşının üstünde sorumluluk yüklemeyin.

Davranışlarının sonuçlarına katlanmasını da sağlayın. Yalnızca olumsuz davranışları değil, olumlu davranışları da görüp dile getirin.

Çocuğunuza güvenin. Sorunları kendi başına çözmesi için fırsat verin. Kuralların ne olduğunu kesin ve net bir şekilde aktarın. Nedenleri hakkında bilgi verin. Beklentilerinizi dile getirin. Olumsuz davranışları karşısında neler hissettiğinizi anlatın. Seçme şansı tanıyın.

Gençlik dönemi sorunları:

Gençlik dönemi; insan yaşamının en hızlı yaşanan değişim evrelerinden biridir. Bu çağda ne tam bir çocuk ne de tam bir yetişkindir. Kendilerini tanımaya ve bağımsız bir kimlik oluşturmaya başlarlar.

Bu dönemde anne babanın müdahalelerine karşı çıkmaları büyümenin bir parçasıdır. Otoriteye, kurallara tepki gösterseler de ebeveyn desteğine en fazla ihtiyaç duydukları dönemdir.

Bu dönemde en önemli iki sorun:

1- Anlaşılamamak

2- Sağlıklı bir iletişim kurulamamasıdır.

Bunun sebebi kuşak çatışmasıdır. Bu her toplumda rastlanabilen sosyal bir olgu. Sorunları kendi gençlik döneminizle özdeşleştirmeden bugünün şartları içinde anlamaya çalışmalısınız.

Bu dönemde gençler duygularında iniş çıkışlar yaşarlar. Ani öfke patlamaları yaşayabilirler. Yalnız kalma isteği içerisinde bulunabilirler. Saatlerce bir odaya kapanıp kalabilirler. Ünlü sanatçıların sporcuların posterlerini duvarlarına asabilirler. Ayna karşısında vakit geçirirler. Çünkü dış görünüş onlar için çok önemlidir. Çevre tarafından alacağı tepkiler çok önemlidir. Beğenilmek ve onaylanmak isterler. Genellikle kendilerini yaşıtlarıyla kıyaslarlar. Kendilerini onlardan eksik gördüklerinde üzüntü duyarlar.

Anne babaların bu dönemde onlara çok güçlü bir model olması gerekir. Anne babanın yaşadığı duygusal sorunlara tanık olmaları ev içinde sürekli kavga ve çatışma yaşamaları onları bir karmaşaya çatışmaya itebilir.

Anne baba olarak onların söylediklerini eleştirmeden, küçümsemeden, yargılamadan, dinlenmeniz ve gencin kendisini anlatmasına fırsat tanımanız onları rahatlatacak ve size yalan söylemesine gerek bırakmayacaktır.

Bu dönemde arkadaşın etkisi çok büyüktür. Sorunlarını daha çok arkadaşlarıyla paylaşırlar. Arkadaşları tarafından kabul gören çocuk kendine daha fazla güvenir.

Evde huzurlu olmayan ya da onaylanmayan çocuk kendine değer veren ona aidiyet duygusunu yaşatan bir gruba girmeye çalışır. Beraber zaman geçirdiği arkadaşlarını ve ailelerini tanımak onların neler yaptıkları hakkında fikir verebilir. Çocuklukta arkadaş ilişkileri kısıtlanmış, yetişkinlerle ilişkilerinde horlanmış çocuk bunun etkilerini ergenlik ve yetişkinlik döneminde de yaşar.

Arkadaşlarınca kabul görmeyen çocuk ve gençler güvensiz, kırgın ve küskün olurlar, ayrıca yalnızlık ve itilmişlik duygusu yaşarlar. 

 

Dilek SÖYLEMEZ

Psikolojik Danışman

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: