İnsan bir seyir halinde ilerliyor yaşamında. Bir yolculuktasın ve yollarda gördüğün pek çok şey senin için önemli hale geliyor. Beri taraftan otobüsün içinde de bir akış var. Yan koltuktaki bir sohbet, kıpırdanma, huzursuzluk, bir müzik sesi ya da kolonya kokusu. Algıların hem otobüsün içinde olanlara hem de dışarıda akan manzaraya çakılı.
Gördüğün manzara bazen savaş, kıtlık, yağ, dolar, benzin, altın… Bazen kar, sel, afetler… Pencerenin diğer kısmına bakarak seyre dalmak istiyorsun. Diziler, şarkılar, kavgalar, cinayet haberleri…
Ne pencereden dışarıyı izlemek, ne otobüsün içinde olanlara takılmak istiyorsun. Gözlerini kapatıp “gündem”den, “gündemin”den uzaklaşmak içerideki âleme dalmak istiyorsun. Gün aksın, dem kalsın diye…
Yapabiliyor musun?
Sevgilerimle