CİNSEL TACİZ

Cinsel Taciz

  Çocuklara yapılan cinsel taciz şu şekilde tanımlanır taciz yapan kişi kendinden yaşça-bedenen çok daha genç ve olgunlaşmamış bir kişi ile cinsel temasta bulunur. Genelde tacizi yapan kişi kurbanı tarafından çok iyi tanınır, güvenilir. Cinsel tacize yeltenen kişi kendisini baskılayan olaylardan uzaklaşır, yakalanmaktan korkmaz. Alkol ve madde kullanımı olaya eşlik eder.Taciz yapan kişi çocuğun karşı koymalarına aldırmaz, çocuğun onu ele vermesinden endişe duymaz. Çocuğu korumakla sorumlu erişkinleri de bir şekilde çocuktan uzaklaştırmayı bilir. 

Taciz esnasında genellikle şiddete-zorlamaya eğilim vardır. Öncelikle tacizi yapan kişinin olayda bir beklentisi ve planı vardır. Burada çocuk erişkini duygusal yönden doyumunu sağlar, o derece uyarılır ki normal koşullarla, yaşıtlarıyla ve şiddet uygulamadan cinsel tatmine ulaşamaz. 

  Çocuğun cinsel tacize uğraması ile ilgili ipuçları nelerdir?  Çoğu zaman utanç, korku ve suskunluk nedeniyle cinsel taciz olayları gizli kalır. 2/3 olayda cinsel taciz, tacize uğrayan çocuğun yardımıyla ortaya çıkar. Çocuk bazen ebeveynlerine, arkadaşlarına, öğretmenlerine veya doktora bu durumu anlatabilir. Belki açıkça konuşamaz ama hareketleri ve sözleriyle bazı ipuçları verebilir. Bazen de fiziksel sorunlar veya davranış bozuklukları nedeniyle uzmanlardan yardım alınması gerektiğinde bu durum ortaya çıkabilir.Bu ipucu hareketler arasında en fazla görülen çocuğun gelişim yaşına göre cinsel hareketlerde bulunmasıdır. Küçük çocuklarda takıntılı bir şekilde masturbasyon, cinsel organa karşı abartılı ilgi olabilir. Daha büyük çocuklarda ise erotik giyinme ve davranış tarzı olabilir. Bu hareketler sadece cinsel taciz olayını düşündürebilir, ama mutlaka olayı doğrulamaz.Diğer bir ipucu hareket grubu ise travma sonrası yaşanan semptomlardır. Aşırı korku, endişe, fobiler, kâbuslar belli bazı ortamlarda başlar. Aniden başlayan okul sorunları, korkular, depresyon, madde kullanımı ve kendi kendine zarar verme gibi davranışlar da cinsel tacizi işaretleyebilir.Cinsel tacize uğrayan çocukların % 40’ı hiçbir davranış değişikliği göstermez. Bu nedenle çocukların söyledikleri veya imaları mutlaka ciddiyetle dinlemek gereklidir.

Cinsel taciz fiziki muayene ile tepsi edilebilir mi?Araştırmalara göre cinsel tacize uğrayan kız çocukların % 50’si ve erkek çocukların da % 53’ünde fiziksel muayenede herhangi bir patolojik bulguya rastlanmamıştır. % 3- % 16 arasında kurbanda bazı özel muayene bulguları vardır. Bu nedenle şüpheli her durumda mutlaka fiziksel muayene yapılmalıdır.

  Cinsel taciz durumunda nasıl bir davranış gösterilmeli?Cinsel taciz ortaya çıktığında multidisipliner bir yaklaşım gösterilmelidir. Yani yargı organları, aile, doktorlar, psikiyatristler ve psikologlar beraber çalışmak zorundalar.Çocuklar tarafından bu olay suyüzüne çıkartıldığında, onlar bu işin sonuçlarının hangi boyutlarda olabileceğini kestiremezler. Bu nedenle uzmanların çok dikkatli bir şekilde çocuğu daha fazla bilgi vermeye zorlamaları gerekir. Çocuk çevresindekilere güvenebilmelidir. Bunun dışında konu ile ilgili tüm bürokratik işleyişler çocuğa anlatılmalıdır.Yapılan araştırmalara göre cinsel tacize uğrayan bir çocuktaki tramva sonuçlarının şiddeti ailesinden gördüğü destekle doğru orantılıdır. Ne yazık ki çocuklar bu tür olaylardan sonra ailelerine yabancılaşmaktadırlar. Aileler böyle bir olayı önleyemedikleri için kendilerini suçlu hissederler. En kötüsü de çoğu zaman olayı aile bireylerinden birisi gerçekleştirir. Burada yapılacak en önemli girişim tacize uğrayan çocukla suçu bulunmayan aile bireyleri arasında olumlu bir ilişkiyi desteklemektir. Bu da ancak profesyonel yardımlarla gerçekleşir.Sonuç olarak tacize uğrayan kişi ve ailesi multidisipliner uzman kadrosu eşliğinde desteklenmelidir. Tacize uğrayan kişi kendisi istediği bir dönemde travma terapisi görerek olayı sindirebilir. Bu tür tedaviler uzun süreçli tedavilerdir ve tedavi esnasında ilaç ile de destek verilebilir. Eğer cinsel istismar hemen fark edilir ve gerekli uzman destek verilebilirse çocuklar tekrar normal hayatlarına dönebilirler. Ama sürünceme de kalan ve uzun yıllar devam eden istismarlar sonucunda olaya eşlik eden ruhsal bozukluklar da şiddetli olarak görülür.   


Dr. R. Hülya Bingöl – 
Çocuk Psikiyatristi 

Kaynak: Sağlık & Yaşam Dergisi

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: