ÇATIŞMA

Anne-baba çocuk ilişkilerini , içinde yaşanan toplumun etkisi belirler. Türk aile ve eğitim sistemine bakıldığında , genelde otoriter , kısıtlayıcı , aşırı koruyucu ve kontrol edici bir yapının öne çıktığı , çocukların saygılı , başeğici ,pasif , uysal kişilik yapısıyla biçimlendiği ; kurallara uygun davranışlar ödüllendirilirken ,
aktif , sorgulayıcı , atılgan davranışların cezalandırıldığı görülmektedir. Başka bir deyişle , toplumumuzda çoğunlukla pasif ve söz dinleyen çocuklar anne-babayla olumlu ilişkilere girmekte , kendi görüşlerinin ifade edebilen aktif ve girişken çocuklar ise çatışma kaynağı olmaktadır.

Ülkemizde , anne ve babalar , çocuk ve gençlerle çatışmalarını dile getirirken ; gençlerin söz dinlememesinden anne ve babalarının değer ve inanç yargılarına uymamalarından, standart ilke ve kurallara ayak uyduramamalarından yakınmaktadırlar. Kendilerini kolaylıkla ifade edebilecek çağdaki gençler de , anne ve babalarına ilişkin görüş ve yargılarını şu cümlelerde özetlemektedirler:

“En büyük sıkıntım anlaşılamamak , ne yapsam boş , beni hiç anlamıyorlar.”

“Annem bana hadi çalış dememeli. O çalış deyince çalışmak istemiyorum. Korkunç bir rahatsızlık duyuyorum. Bize çalış demeyin.”

“Ben anne ve babama nasıl saygı duyuyorsam , aynı şeyi onlardan da bekliyorum.”

“Sizler bizim neyimizi biliyorsunuz? Sezseniz bile bize ne kadar yaklaşabiliyoruz?”

“Çocuklarınıza karşı anne-baba olmak yerine biraz da arkadaş olabilseniz , çok iyi olur.”
“Yaş farkı ne olursa olsun önemli olan çocuğunuzla arkadaş olabilmektir.”

“Ders çalışma konusunda her iki tarafın da isteklerinin yerine getirilmesi gerekir. Örneğin bir sinemaya gittikten sonra ders çalışma verimi artar.”

“Sınava hazırlanırken bize hep cehennemin ateşinden bahsedildi. Hiç cennetin güzelliği söylenmedi.”

“Tembelliğin zararlarını anlatmak yerine çalışmanın yararlarını bize anlatın.”

“Karşılıklı anlaşmak ve önemsenmek yalnızca maddi isteklerin karşılanmasıyla bitmiyor.”

“Ailenin beklentileriyle bizim beklentilerimiz arasında farklılık var.”

“Ailemiz bizi pek dinlemiyor. Kabul edici bir tutumla dinleme olmuyor.”

“Annem babam bu konuda ne der , nasıl davranır diye düşünüyor ve söylemekten kaçınıyoruz.”

“Bize yeterince önem vermiyorlar. Sürekli bizi gözlemliyorlar. Sürekli izlenmekten hoşlanmıyoruz.”
“Bazen tamamen içe kapanıyoruz. Bize biraz daha yakın , anlayışlı davranmalarını istiyoruz. Baskı bizi ders çalışmaktan soğutuyor.”

“Sorumluluk duygusu kazandırmak istiyorsanız bize kendiniz örnek olun.”

“Anne-babalar bizi kendilerinin profili olarak görüyorlar.”

“Birbirimizi anlamaya , birbirimizin yerine kendimizi koyarak daha iyi anlamaya çalışalım…”

“Başkalarıyla sürekli kıyaslanmaktan rahatsızız….”

“Olumlu davranışları takdir edildiğinde , olumsuz davranışlar yapıcı olarak eleştirildiğinde gencin davranışları olumlu etkilenecektir.”

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: