Gösteriliyor 46

SATRANÇ

Bir Gürcü köylüsü St. Petersburg uluslararası satranç turnuvasını ( 1909 ya da 1914 yılındaki ) izleme şansını elde eder. Kongre sarayında oynayan büyük ustaları ( GM ) hayranlıkla izler. Seyrettiği turda diyagramdaki konumda beyaz taşlarla oynayan GM durumu  umutsuz görerek partiyi terk eder. Gürcü bu konumda beyazın en azından beraberlik yapacağı inancındadır ve diyagramı yanına …

TÜKETİMİN İSRAFA DÖNÜŞMEMESİNİ ANLATAN GÜZEL YAZI

Ondokuz yıl evveldi. Stockholm’ e gitmiştim. Bir otele indim. Geceydi. Sabahleyin , tıraş olmak için lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir yazı gördüm. Lütfen diyordu, tıraştan sonra jiletinizi çöpe atmayın. Yanda bir kutu var, oraya bırakın . Bir tek jiletle dahi olsa , İsveç çelik sanayiine yardımcı olun. Doğrusu hayretler içinde kaldım. Çocukluğumdan beri çelik …

YANLIŞ ANLAMA ANNE

YANLIŞ ANLAMA ANNEAmacım seni üzmek değildir Beni sakın yanlış anlama. Pişman olmanı isteyemem senden Ya da ağlamanı Sadece dinlemeni istedim, Birazcık kabullenmen fikirlerimi. Ya da ne bileyim Kendi doğrularını değil de . Biraz da benimkileri düşünmeni istedim anne. Sevmeni istedim benim sevdiklerimi Ama senin gibi değil benim sevdiğim gibi. Görmeni istedim güneşi Benim gördüğüm gibi …

YANKI

Bir babayla sekiz-dokuz yaşlarındaki oğlu dağlarda yürüyüşe çıkmışlardı. Çocuğun ayağı birden kaydı ve düştü, incinen ayağının sıkıntısıyla haykırdı: “Aaaahhhhhhhhh!” Sesi karşı dağlardan yankılanıp aynen geri döndü: “Aaaahhhhhhhhh!” Daha önce böyle bir şeyle karşılaşmamış olan çocuk çok şaşırdı ve merakla bağırdı: “Kimsin sen?!” Cevap gelmekte gecikmedi: “Kimsin sen?!” Çocuk bu cevaba öfkelendi: “Korkak!” Cevap aynıydı: “Korkak!” …

YAŞLI ADAM

Yaşlı bir adam emekli olduktan sonra bir lisenin yanında küçük bir ev aldı. Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirdi ama ders yılı başlayınca huzuru kaçtı. Okulların açıldığı ilk günden başlayarak öğrenciler, dersten çıkar çıkmaz yollarının üzerindeki her çöp bidonunu tekmeliyorlar, anlamsız sesler çıkararak bağırıp, çağrıyorlar, dayanılmaz gürültüler yapıyorlardı. Çocukların gürültülerinin dinmek tükenmek bilmeyeceğini …

ÖLÜMÜNE SEVGİ

Yıllar önce hastanede çalışırken, ağır hasta bir kız getirdiler. Tek yaşam şansı beş yaşındaki kardeşinden acil kan nakli idi. Küçük oğlan aynı hastalıktan mucizevi şekilde kurtulmuş ve kanında o hastalığın mikroplarını yok eden bağışıklık oluşmuştu. Doktor durumu beş yaşındaki oğlana anlattı ve ablasına kan verip vermeyeceğini sordu. Küçük çocuk bir an duraksadı. Sonra derin bir …

ÖNEMSİZ Mİ ?

Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektörün bürosundan içeri girer girmez, sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti… Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi? Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı.. Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu.. Yaşlı …