Hepimiz zaman zaman zorlandığımız, çözemediğimiz , bizim enerjimizi düşüren ve hayata bakışımızı olumsuz etkileyen durumlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu tür durumları çözmek yerine, şikayet edip durmayı seçeriz, genellikle. Aslında tam da bu noktada durumun “farkında” olmak, “şu an”a odaklanmak çok önemlidir.
Öğrencilerim bir olay yaşadığında olayı anlatırken konuşmanın bir yerine şunu ifade ederler “Geçen yılda böyle bir şey yaşamıştım” “Ortaokuldayken de başıma bu gelmişti” gibi örneği anlatırlar. Sonrasında, geçmişte hesaplaşamadığı duyguları, bugün yaşadığı olaya aktararak, tam bir “çözülememezlik” durumuna düşerler.
Bu noktada kişi kendisine şu soruları sormalı:
1-Hayatımda zorlandığım bir konu var mı?
Şimdi bizi zorlayan durumlar olup olmadığını düşünelim. Cevabımız “Evet” ise içinden bir tanesini seçelim. Bu noktada kendimize ikinci soruyu soralım.
2-Bunu değiştirmek istiyor muyum?
Bu soru, bazı şeyleri fark etmemiz için kritik bir sorudur. Çünkü, sorun olarak gördüğümüz, tıkandığımız konunun değişmesinin gerektiği ve bunun için kendimizin çaba sarf etmesi gerektiği ile yüzleşiriz. İşte bu noktada üçüncü soruyu sorabiliriz kendimize.
3-Değiştirebileceğime inancım var mı?
Bu soruda, sorunu değiştirmek için inanç seviyemizi değerlendirebiliriz. 1 ile 10 puan arası değer verdiğimizde; 1 inancımızın az olduğunu, 10 konuyu değiştirmek için kendimize olan inancımızın yüksek olduğunu gösterir.
Değiştirebileceğimize inanıyorsak Değiştiremeyeceğimizi inanmıyorsak
↓ ↓
4-O zaman yapmam gerekenler neler? 5- İnanmama engel olan sebep nedir?