TEST TEKNİĞİNİ BİLEN KAZANIR

ÖSS’de test tekniğini bilen kazanıyor. Yanlış şıkkı bulmak da çözümü getirir, metinle şık arasında bağlantıyı görmek önemli. Test tekniğine dikkat. İşte püf noktalar…

Sınava iyi hazırlanmak ya da okulda başarılı bir öğrenci olmak sınavları kazanmak için yetmiyor.
Başarıyı getiren unsurlardan biri de test tekniğini kavramak. ÖSS’de 1900 okul birincisinin açıkta kalmasının nedeni bu olsa gerek.. Peki test çözerken nelere dikkat etmek lazım? Doğru cevap bilinmese de yanlış şıkkı bulmak çözümü getirir, Türkçe sorularına geniş bakmak lazım, ilk bakışta cevap görülemiyorsa geriye kalan zamanda öğrenci sorudan uzaklaşır…
Eğitim hayatları boyunca yazılı sınavlara (klasik) tabi tutulan öğrenciler 11 yılın ardından üniversiteye girebilmek için test sınavıyla karşı karşıya geliyor. Öğrenciler bir yandan bilgilerini 195 dakikaya sığdırmaya çalışırken diğer yandan da milyonlarca rakibini elemeye çalışıyor. Bilgiyi pekiştirme, bilgiyi yorumlama ve hızı ölçen test tekniğini bilen ve mantığına uygun çalışan kazanıyor.
{mosgoogle}
Genel öğrenmeyi ölçer
Test tekniğinin (ÖSS) öğrencinin derslerdeki tekil başarısını değil, genel öğrenme düzeyini ve tüm konular arasındaki bağlantıların sağlamlığını ölçtüğünü vurguluyor. Cevapların bilgiyle en kısa bağlantısını kurma yönteminin test tekniği olduğunu anlatan Selim Duran şöyle konuşuyor:
“Tekniğe dönüştürülemeyen bilgiler işlevsizdir. Öğrenci tekniği kavrayıp bu mantığa uygun çalışmalar yaptıktan sonra test tekniği öğrenciye yardımcı olmaya başlar. Sorunun doğru cevabı bilinmese bile yanlış şıkkın tespit edilmesi sorunun çözümüne yeterli olmakta.”
Duran’nın verdiği bilgilere göre sayısal ve sözel alanlardaki soruların özellikleri ve dikkat edilmesi gereken test teknikleri şöyle:

Matematik ve Fen Bilimleri derslerinde test tipi çalışma ders çalışmanın temelini oluşturuyor. Bazen bir soruyu çözmek birden fazla konuyu bilmeyi gerekir. Her konuya bağımsız çalışarak bu tür soruların çözümü mümkün olamamaktadır.

Sayısal derslere ilişkin testler çoğunlukla daha önce öğrenilen bir bilginin soru şıkkında ifade edilmesi şeklinde gerçekleşmez. Her sayısal sorusu yeni bir bilgi ve öğrenmedir. Sayısal alan teorik bilgilerden değil uygulamalardan oluşur.

Sözel alan soruları bilgiye ve kavramaya dayalı olarak ikiye ayrılır.

Bilgi sorularında sayısal derslerde olduğu gibi imkânsız şıklar çözüme yardımcı olur. Fakat ikinci bölümdeki sorular bilenin yapacağı çok bariz bilgi sorularıdır.

Kavramaya dayalı sorularda test tekniği çok etkilidir. Türkçedeki anlam soruları, paragraf soruları, Felsefe, Psikoloji ve Sosyoloji soruları, birinci bölümdeki tarih ve coğrafya sorularında bilgi sahibi olmaktan çok soru metnini doğru anlamak ve soru metni ile doğru şık arasında bağlantıyı ‘görmek’ önemli.

Anlam sorularında eşanlamlılık ve yakın anlamlılık çok önemlidir. Doğru cevap şıkkı ‘kesinlikle’ yakın anlamlı kelimelerle ya da karşıt ifadelerle metnin içerisinde bulunur. (‘öznel’, ‘kişiden kişiye değişir’ gibi) Doğru cevap bulunduğunda şıktaki ifade metnin içerisinde de aranmalı.

Anlam sorularını çözerken soruları sadece soru köküyle değerlendirmemek, şıklarıyla birlikte düşünmek önemli. Sorunun doğru cevabı bir kavramda gizli olsa bile o kavramın o metin içerisinde kazandığı anlama göre soru cevaplanmak zorundadır.

Soruya bir noktaya odaklanarak değil, geniş bakmak gerekir. Öğrenci ilk bakışta cevabını ‘göremiyorsa’ ikinci bakıştan sonra soruya harcadığı her saniye onu sadece doğru cevaptan uzaklaştırır.

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: