SINIF İÇİ UYGULAMALAR

*Derse zamanında girin, zamanında çıkınız.
Öğretmen okulun çalışma ve dinlenme zamanlarına kesinlikle uymalıdır. Sınıfa geç giren, ara verme zili çaldığı halde sınıftan çıkmayan, ders yapmakta inat eden öğretmenler sevilmezler. Zaman cetveline uyulmadan yapılan öğretimden iyi sonuç alınamayacağı gibi başka öğretmenlerin derslerinin de aksamasına yol açılmış olunur, öğrencinin ihtiyaçlarını gidermesi engellenir. Dolaylı ya da dolaysız okul disiplini olumsuz yönde etkilenir. Söylenecek sözler ve yapılacak çalışmalar zil çalmadan önce bitirilmiş olmalıdır. Çocukların teneffüsten azami şekilde yarar sağlaması amaçlanmalıdır. Teneffüslerin, kan dolaşımının düzene girmesi, eklemlerin hareketle rahatlatılması, eğlenme ihtiyacının giderilmesi, sınıfa temiz hava girişi vb. gibi faydaları da unutulmamalıdır. Zil çalar çalmaz sınıfa girip, zamanında hemen zil çalmadan dersi bırakmak öğrencilerde her zaman olumlu izlenim bırakacaktır. Ders zili çaldıktan sonraki her saniyede öğrencinin dikkati dağılacak ve sıkılacaktır. Ders planı yaparken bu konuya özellikle dikkat etmek gerekir. Planda yazdıklarınız bitmese bile zil’e sadık kalmak öğrencinin dinlenme vaktine saygı göstermek demektir. Öğretmen masasına koyacağınız bir saatle zaman kontrolünü yapabilirsiniz.

*İlk etkiyi güçlü yapınız.

Sınıflara ilk girişlerinize çok önem vermelisiniz. “İlk etki, en güçlü etkidir”. İlk karşılaşmada öğretmenin çocuklara, kendisini ve dersini etkin bir biçimde tanıtması salık verilir. Uyanık, yardıma hazır, sevecen ama işlerin aksatılmadan, zamanında, içtenlikle yapılmasını isteyen, bilgili, hoşgörülü ve yardıma hazır bir kişi olduğunu hissettirmelidir.

*Güzel ve akıcı bir dil kullanın.

Akademik olmayan içinde tekrarlı kelimelerin geçmediği açık ve anlaşılır bir dil kullanmaya gayret ediniz. Amacımız iletişim kurmaktır, anlaşılmak değil. Eş anlamlı sözcükler kullanılmakta ise bunların anlamları da uygun dille verilmelidir. Bazı öğrenciler ne anlattığımıza değil konuşma şeklimize dikkat eder. Konuşma şeklimizden daha ziyade konu üzerinde dikkat çekebilmeliyiz. Ayrıca ses tonumuzu aynı şiddette kullanmamalı, jest ve mimiklerimizi iyi ayarlamalıyız. Hep aynı tonda konuşmamalı, vurgulanacak yerleri iyi tonlamalıyız.

*Yoklamalar çok ciddi takip edilmeli. Normal öğrenci, yoklamayı takip eden öğretmenin öğrenciyle ciddi olarak ilgilendiğini, onu önemsediğini düşünür. Önceki saat olmayan öğrenciye ilgili soruları nazikçe sorun “Ali hastalandın mı?, seni dün aradık” gibisinde sözler kullanılmalıdır.

*Çalışmadan zevk duyduğunuz imajını yansıtın.

“Siz mutlusunuz ve yaptığınız işten, anlattığınız konudan çok zevk alıyorsunuz”. Bu görüntüyü vermek öğrencilerinizle paylaşmayı istemek demektir. Herkes bu mutluluk tablosunun içinde olmak isteyecektir.

*Sınıf içinde bağlantıyı kesmemeye dikkat etmeli. Dikkatinizi çekmiştir, sınıf devamlı kendilerine bir şeyler söylenmesini ister, bu sınıfa bağlı olmaktır. Konuşmayı kestiğinizde, yanlış sorunun nerede yanlış olduğunu araştırmaya başladığınızda vs. sınıfta gürültü başlayacaktır. Kısacası siz konuşmayı kesersiniz, sınıf konuşmaya başlar. Bu anormal bir durum değildir onun için gürültü yaptıklarında çocuklara kızmak doğru değildir. Bir yolunu bulup tekrar bağlantı kurulmalı.

*Ani dikkat toplayınız.

“Arkadaşlar, şimdi çok önemli çok ciddi bir şeyden bahsedeceğim” gibi bir ses tonu yüksek ve heyecan dolu bir cümle ile dikkat ve ilgiyi toplayarak gerçekten çok önemli açıklamalarınızı yapabilirsiniz.

*Dersi görsel ve işitsel malzemelerle sununuz:

Faydalanabileceğiniz, film, kaset, slayt, resim, deney araç ve gereçleri, atlas, harita, küre, gönye, cetvel vs. eğitim araçlarını önceden planlayarak zamanında sınıfta olmasını sağlayınız. Önemli notları fotokopi ile çoğaltıp dağıtınız. Öğrenciler yazmaktan nefret eder; Teksirlere çok sevineceklerdir. Teksirler zamandan da kazandıracaktır.

*Konularla ilgili uzmanlar çağırın.

Konularla ilgili uzmanları, usta öğreticileri dersimize davet etmemiz dersimizin daha ilgili geçmesini sağlayacaktır. Ve bu öğrencilerinizin geleceği ile samimi ilgilendiğinizin bir göstergesi olacaktır.

*Sınıf ortamını geliştiriniz.

Aydınlatma ve ısınmanın öğretimi kolaylaştıracak şekilde olmasına, sınıfa temiz hava girişinin düzenli olmasına, toz ve kirden arınmış bir sınıf ortamı gerçekleşmesine çalışınız. Ayrıca sıraların tahtaya yakın olmasını da sağlayınız. Öğrenciler konuyu anlattığınız tahtaya ne kadar uzaksa ilgi ve dikkat o oranda azalacaktır. Dersinizle ilgili seçilmiş unsurların sınıf panosunda olmasına çalışınız

*Ders dökümanlarını öğrenci kullanımına sununuz.

Dersle ilgili önemli detayları kapsayan notlarınızı birkaç kağıtta özet halinde öğrencilere sunabilirsiniz.

*Sonuçlara hakim olmalıdır:

Öğretim, öğretme hazır bilgi verme değil, öğrenme ya da öğrenciyi kendi kendine çalıştırabilme yeteneği kazandırabilme ile daha çok değerlidir. Ancak öğrencinin, varlık ve olaylara uygun olarak, neden-sonuç arasındaki ilişkileri keşfe yarayacak bir etkinlik göstermesi ayarlanmalıdır. Kısacası öğrencinin kendi kendisine öğrenmesini sağlayacağız ama sonuçlar üzerinde hakim olacağız.

*Evde hazırlanmanın yararlarını anlatmalıdır:

Yardımcı kaynaklara ulaşamasak bile evde ders kitaplarına yeterli göz atabilmenin etkili olabileceği ve derse önceden hazırlanmanın yararlarını anlatmalı, öğretmenin anlatımını dinlemeyle yetinilmemesi gerektiği konusunda açıklamalar yapmalıdır.

Evde çalışılarak öğrenilecek konuların, ünite veya bölümlerin başlıklarını problemler halinde belirtmeli, öğrencilerin neleri inceleyeceklerini, maddeler halinde ifade etmelidir.

*Yanında test araçları bulundurmalı ve bunları kullanmalıdır:

Her konuya ait temel bilgileri önceden tayin ederek bunları öğrencinin öğrenip öğrenmediğini kısa süreli test etmeli, bunun için elinin altında her zaman ilgili teksirler bulundurmalı ve bunları sırası gelince kullanmalıdır.

*”Ders verme, iş ver” anlayışı benimsemelidir:

Ödev vermek istemiyorsanız vermeyiniz ama konunun yararlarının anlatılması ve bu konuyla ilgili merak duygusunun oluşturularak araştırmaya dönük bir yönelimin gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.

*Çok sayıda sözlü ya da yazılı yoklama yapılmalıdır:

Bu yoklamalar soru adedi (Yazılı yoklama çoklu yöntemle olmalıdır) fazla ama kısa yanıtlı olmalıdır. Yoklama sonrası yanıtları öğrencilere verdirmeli veya kendi kağıdından okumalıdır. Güç yanıtlanan noktaları tekrar tekrar açıklamalı ve anlamı pekiştirmelidir. Öğrenci dersini çalışmadığı ve sözlü sınavlarda başarısız olduğu zaman öğretmenin sert eleştiriler yapmaması,hakaret edici sözler söylememesi gerekir.

*Verilmiş ödevlerin kontrolünü tam yapmalıdır:

Verilmiş ödev varsa bunların yapılmasını kontrol ederek öğrencileri derse karşı uyanık ve ilgili tutmak amaçlanmalı, günü gününe hazırlanmaya mecbur tutmalıdır. Verilen ödevlere ilişkin rehberlik yapmalı, kavranılmamış noktaları açıklayarak öğrenciye yardım etmelidir.

*Yardımcı malzemeler, araç ve gereçler etkin ve yoğun olarak kullanılmalıdır.

TV, kaset, video, slayt, harita, plan, kroki, yardımci kitap vb. eğitimi kolaylaştıran araçları kesinlikle dersinizde kullanınız. Bunlar derse ilgiyi artıracak ve anlamayı kolaylaştıracaktır.

*Masada fazla oturmayınız.

Öğretmen masasını yoklama yapmak ve kendi dökümanlarınızı bırakmak için kullanınız. Dersi ayakta aktif olarak veriniz. Sınıfta dolaşınız. İlgilerini canlı tutmak için bütün öğrencilere yakın olunuz. Masada dersi anlatmak arkalarda dinler gibi yapıp bildiğini okuyan öğrenciler yaratmamıza sebebiyet vermektir.

*”Serbest çalışın” demeyiniz.

Öğretmen konuyla ilgili olsun ya da olmasın serbest çalışma tavsiye etmemelidir. Yapılacak her çalışmanın içerisinde olmalıdır.

*Yaratıcı olunmalıdır.

Öğretmen okulda konusuyla ilgili yeterli ders araç ve gereçleri bulunmadığı durumlarda bu etkinliği kendi inisiyatifi ve becerisiyle doldurmaya çalışmalı, basit modeller, kesitler, haritalar, şemalar meydana getirebilmelidir. Kısacası öğretmen yaratıcı ve çare bulucu olmalıdır.

*Ben sizin arkadaşınızım demeyin.

Öğrencilere şirin görünmek için “Ben sizin arkadaşınızım “demeyiniz. Bu sözünüze şöyle bir yanıt alabilirsiniz”Ama biz arkadaş değil bir öğretmen istiyorduk!”. Burada yapılması gereken” Bir öğretmenin yeri geldiğinde; Bir arkadaş, bir anne, bir baba olarak hissedilmesi gerektiğidir” gibi açıklamaları daha çok kullanmaktır.

*Bilgi yarışmaları yaptırın.

Bilgi yarışmaları öğrencileri teşvik edecektir.

*Son dersten sonra sınıfta gördüğünüz hoş olmayan noktaları saptayınız.

Problemin ders bitimindeki erken teşhisi sorunların önüne geçebilmemizde bizi avantajlı kılar. Ek olarak problemler küçükken önüne geçmiş oluruz.

*Lider öğrencilerden yararlanınız.

Sınıfta saygı duyulan, sevilen, sözü dinlenen veya karizması olan öğrencilerden beklentilerinizi gerçekleştirme yönünde yardım isteyebilirsiniz. Bazı konularda ona sorumluluk verip, güvendiğinizi söylemenizle birlikte arkadaşları üzerinde etkisini göstermeye başlayacaktır. Bu öğrencilerden öğrenci kurullarının oluşturulmasında da yararlanabiliriz..

*Dersi özgün imajlarla sunun.

Anlatılan şeyler öyle sunulabilmeli ki ilgi ve merak uyandırarak öğrenime yol açmalıdır.

*Olumsuz vucut dili kullanmayın.

Olumsuz vücut dilinin kullanılması:sert duruş, sıkı bağlı kollar, sert el hareketleri olumsuz etki yapar.

*Dik ve elleri bağlamadan oturtun.

Öğrencilere dersi daha iyi anlamaları için ( Pozisyonların algılamayla ilişkisi bakımından gerçekliği kanıtlanmıştır) “dik ve elleri önde kavuşturmadan” izlemeleri konusunda açıklamalar yapınız.

*Sınıfta dinamik ve güçlü ol, güvenli görün.

Huzursuz, endişeli, bilinçsiz bir ruh hali ve bitkin, sendeler bir beden yapısıyla dersi anlatmaya çalışmak olumsuz izlenim verecektir.

*Yanlış pekiştireç kullanmayın.

En açık örnek; Disiplinsiz öğrenciyi sınıftan atmayınız.

*Önemli sayfalara,ve noktalara kolay ulaş.

Bilgiye ulaşmanın kolay olabilmesi için planlara sayfa numaralarını da yazmalısınız. Önemli sayfaları kıvırarak işaretle veya araya kağıt koyarak zamanında bulabilmelisiniz. Önemli paragraf, formül, vecize, verilecek dökümanlar bir yerde kayıtlı olmalıdır.

*Anlaşılması güç muhtevadan başlayın.

Zamanın kısalığını dikkate alarak zordan kolay olana ama bilinenden bilinmeyene doğru bir akış izlemelisiniz.

*Beden dili analizi yapınız.

Öğrencinin oturuş şekli, duruş, kalkış ve hareket ediş pozisyonlarının vermekte olduğu mesajları almaya çabalayın. Kendinizi o hareket durumunda hayal edin, bu hareket (Örn; Elini çenesine dayamış bir öğrenci hareketi) size ne düşündürdü?Bu hareketi (Örn; Ellerini göğsünde kavuşturmuş öğrenci hareketi) yaparken insan nasıl bir psikolojik durum içerisinde olabilir? Bunların analizini yapmak öğrencileri ve oluşturulan havayı daha iyi anlamanıza yardım edecektir.

*Dikkati dağınık olanları yoklayınız.

Dalgın, dersi dinlemeye çalışmayan ve gündüz rüyası görmekte olduğunu düşündüğünüz öğrencilere söz hakkı vermeye çalışınız. Onlara sorular sorunuz. Bu dersi daha özenle dinlemeleri konusunda uyarıcı bir etki yapar.

*Sınıf yerleşim düzenini ayarlayınız.

Görme ya da işitsel engellileri ön sıralara almak gerekir. Pencere kenarında sokak manzarası ile meşgul olanların iç kısımlarda oturması ve sınıfa uyumu sağlanmalıdır. Disiplinsiz davranışları olanları, örnek bir öğrencinin yanına, utangaçları ise belirli bir dönem size yakın olacak, önde bir yere oturtmalısınız. Yerleşim düzenini ayarlarken öğrencileri gücendirmeyen bir izah tarzı edinmeniz çok önemlidir.

*Her türlü güç kullanımını kaldırınız.

Hadiseler üzerine sakin gidiyorsak, öğrencilerimize saygılı isek, her ne olursa olsun adil isek, işleri sıkı tutup disiplini sağlayabiliyorsak onların güvenini ve saygısını kazanmışız demektir. Negatif davranış, tehditkar tutum, saygısızca davranış, hitap, ilişkilerimizi tamir edilemez seviyede zedeleyecektir. Onların sizden bir şeyler öğrenmesi ciddi zorlaşacaktır. Yapılan araştırmalar korku, tehdit ve heyecanın öğrenme isteğini tamamen kaçırdığını tespit etmiştir.

Serbestçe, korkmadan fikirlerini söyleyebilecekleri, hata yapmalarının kendilerine bir risk getirmeyeceğini bildikleri bir sınıf ortamı öğrenme noktasında kapıları açar.

Emredilmesi de önerilmez. Örn;”Yap lan işte!”

“Ben öyle istiyorum,o kadar!”

Madem susmayacaksınız o zaman bu cümleyi elli defa yazın!

Çık dışarı terbiyesiz!

İşe yaramaz!,Ne yaptığın beni ilgilendirmez! vb. cümleler sarf etmeyiniz .

Notla tehdit etmeyiniz.

Kesinlikle küfür ve dayak atmak gibi olumsuz eğilimlerinizi denetleyiniz.

*Öğrencilere kitaplar veriniz.

Okul sonrası hayatlarındaki gelişimleri yakalayabilmelerinde kitapların kuşkusuz büyük katkısı olacaktır. Sizden sonraki dönemlerine etki etmeniz kitap okuma alışkanlığını vermeniz ile mümkündür. Onlara geniş bir bibliyografya yardımı yapabilmelisiniz. Kitapları tavsiye etmek de yararlıdır ama elinizde bulunmakta olan bir kitabı vermeniz, onların uzaktaki kaynaklara ulaşmasını beklemekten daha yararlıdır.

*Çalışma grupları kurmalısınız.

Öğrencilerin dayanışma ve paylaşım etkinlikleri içinde öğrenmesi için çalışma grupları kurunuz. 4-6 kişilik gruplar önerilebilir. Yardımlaşmaya ve araştırmalı iş bölümü yapmaya dönük olarak 4-6 kişilik çalışma grupları oluşturmalısınız.

*Sınıfta olumlu rekabet havası yaratınız.

Öğrencileri sportmenlik doğrultusunda yarışmaya güdülemek önemlidir. İnsanların en büyük psikolojik ihtiyaçlarından birisi “tek ve biricik olduğunun başkaları tarafından hissedilmesidir”. Bu duyguyu yaşamaları için bir adım önde olmaları gerektiğinden bahsederek onları yarıştırınız. Ama bu yarışmadan herkesin galip çıkması gerektiğini de anlatınız.

*Sınıfta plan yapmayınız.

Sınıfta plan yapmayınız ama planlara ilişkin notlar alınız.

*Bireysel farklılıklar dikkate alınmalıdır.

Öğrencilerin çeşitli nitelikler taşıdıklarını, aynı yaşta aynı boyda olsalar da birbirlerinin aynı yaratılışta olmayacaklarını hatırdan çıkarmamak ve buna göre davranmak lazımdır. Eğitime ve öğretime yön verirken öğrencilerinin bireyselliklerini göz önünde bulundurmalıdır. Yavaş ilerleyen öğrencilerini de sabırla, onları mutsuzluğa ve karamsarlığa düşürmeden yetiştirmeye çalışmalıdır. Öğrencilerin yaramazlıklarını, davranış aksaklıklarını, bazı gün derslere hazırlıksız gelmelerini büyütmeden hoşgörü ile düzeltmeye çabalayan bir öğretmen olunmalıdır.

*Olumsuz anlaşmalar yapmayın.

“Şunu yap sana şu var” gibisinden sözler kullanmayın. Tekli ya da toplu olarak olumsuz anlaşmalar yapmayınız. Örn: Bazı öğretmenlerimiz sınıf öğrencileriyle “Yeter ki dersime çalışın iyi not vereceğim, dersimde gürültü yapmazsanız hepinizi dersten geçireceğim” gibisinden anlaşmalar yapmaya çalışmaktadır. Bunlar öğretmenin aczini ortaya koyan ve kolaya kaçmak anlamına gelen sözlerdir. Onlarda anlaşmalardan menfaat sağlama düşüncesi değil öz disiplinle bir şeyler gerçekleştirebilme heyecanı yaratınız.

*Öğrencilerden yakınmayınız.

“Zaten hepiniz böylesiniz”,”sizden beklemiyor değildim”,”öğrenci milleti” gibisinden yakınma gösterileri sergilemeyiniz.

Değerlendirmelerde adil olunuz.

Başarı değerlendirilmesinde öğretmenin çok dikkatli olması gerekir. Değerlendirmeyi yan tutmadan, çocuğun fiziki yapısına, giyimine, bize gösterdiği yakınlığa, ailesinin önemine bakmadan yapmalıdır. Başarısız ya da problemli çocukların çoğunlukla öğrenme yollarını bilmeyen ya da yaşamları düzensiz, ekonomik durumları bozulmuş, anne-babası geçimsiz aile çocukları olabileceklerini unutmamalıdır.

Davranışlarınızda tutarlı olmaya çalışınız.

Öğretmen, öğrenci ile ilişkilerinde tutarlı olmaya çalışmalıdır. Söylediklerimizle yaptıklarımız uyumlu olmalıdır. Ayrıca bir gün beğendiği ya da övdüğü bir şeyi, başka bir gün beğenmeyen, görüşlerinde çelişkiler gösteren davranışlar, öğretmeni çocukların gözünden düşürür. Çifte standartlı olmayın”söylediğimi yapın yaptığımı değil” diyen anlayış mantıklı değildir. Ciddiye de alınmaz.

Öğrencileri en kısa zamanda tanımaya çalış.

İlgi, yetenek ve öğrenme kapasitesine göre öğrencilerinizi tanıyınız (Gözlem yaparak, kişisel dosyasından okuyarak, ailesiyle etkileşimde bulunarak yahut bizzat öğrenciyle sohbet ederek vs.).

*Sopayla dolaşmayınız.

Tahtada ilgili şeyleri gösterme amaçlı olsa da elinizde sopayla dolaşmayınız. Yanında büyük bir sopayla dolaşan bir öğretmeni hiçbir öğrenci sıcak duygularla benimseyemez.

*Sınıfınıza sırtınızı fazla dönmeyiniz.

Öğrencilerle daima yüz yüze bir iletişimi adet edinmelisiniz. Tahtada yazı yazmak için bile olsa sınıfa uzun bir süre sırtınızı dönmeniz dersin işleyişini aksatacaktır.

*Dış etkenleri önleyiniz.

Sınıf dışında gürültüleri engelleyiniz. Dışarıda gürültü varsa önlemeye çalışınız. Bu ders anlatımına verdiğiniz önemi öğrencilerinizin kavramasına neden olacaktır.

*Bilgiye ulaşma ve etkin öğrenme yollarını gösteriniz.

-Merak, gözlem, araştırma, inceleme, deney, ve sorgulamanın önemini kavratmalısınız.

-Bilgisayar ve internet ile bilgi üretme ilişkisini açıklayınız.

-Etkin öğrenme ve ilgili çalışmalarından örnekler veriniz.

-Bilimsel düşünmeyi, öğrenmeyi öğrenme, yaşam boyu öğrenme kavramlarından ne anladıklarını sorun, sınıf içi tartışma ortamı oluşturun,

-Öğrenilen problemin günlük problemleri çözmede ne derecede kullanıldığı konusunda düşünceleri alın, uygun düşünceleri onaylayın,

-Ezber bilginin değil, yaratıcı bilginin etkin öğrenmede önemli olduğu gerçeğini kavratın,

-Aşağıdaki yazıları renkli kartonlarla sınıfın uygun bir yerine asın;

“Öğrenciler çalışmalarında kaynaklara kendileri ulaşırlar”,

“Değişik kaynaklardan bilgiye ulaşma yollarını öğrenmeliyiz”

“Öğretmen, öğrencilerin elde ettikleri bilgiyi bilimsel bir disiplin içinde düzenleyerek sunmalarına olanak sağlar”,

“Öğrenciler bireysel ve grup projelerinde sorumluluk alırlar ve bunu paylaşırlar”,

“Öğrenciler bilgileri paylaşırlar, etkileşimde bulunur ve ortak bilgi üretimi için işbirliği yaparlar”

Bu yazıları yazdırıp astırmanın amacı, yazıların okunduğu her an için öğrenciyi çalışmaya motive etmek ve görevlerini hatırlatmaktır.

-Aşağıdaki durumları kıyaslatınız;

Merak eden, gözlem ve araştırma yaparak öğrenmeyi bilen, planlı çalışan kişi,

Günibirlik çalışan, ezberleyen, sınav sonrası öğrendiklerini unutan kişinin durumları.

-“Beyni nasıl daha iyi kullanabiliriz?” konusunda bilgiler veriniz (İlgiyle dinlenecektir). Örn; oksijen alıp vermeyle bilgi alışı birbirine paraleldir. Ne kadar çok saf oksijen solursan o oranda almış olduğun bilgi akılda kalır …).

-“Beş duyuyu etkin öğrenmede nasıl kullanmalıyız?” konusunda bilgiler veriniz (İlgiyle dinlenecektir). Örn; “Öğrenmenin olabilmesi için birkaç duyuya seslenmek gerekir. Anlatılan şeyi işitir ve konuyla ilgili görüntüleri alırsak kolay kolay o konu hakkında unutma olmaz “vs. türünden bilgiler)

-Çalışırken beden duruşlarının önemini kavratınız( Örn; “Dik oturarak derse çalışma daha yararlıdır, çalışmaya daha çok konsantre olursunuz” , “Masa çalışmak içindir, masada uyumaya başladın mı bundan sonra her masa gördüğünde aklına uyuma düşüncesi gelecektir” vs.

*Anlaşılır ve basit hale getirerek sunun.

Çok şey değil, az olanı iyi öğretmelidir; İtina ile seçilmiş bilgiyi zekanın hazmedeceği şekilde sunmalıdır. İhtiyaçlara uygun, pratik bir beceriklilik kazandıran bilgiyi sunmalıdır. “İyi Yetiştirilmiş kafalar iyi doldurulmuş kafalardan daha üstündür”.

-Öğrenci de, öğretmen de derse hazırlanmalıdır,

-Ne söyleyeceğinizi kesinlikle bilmelisiniz,

*Size sorulabilecek soruları kestirip, önceden bunlara yanıtlarınızı hazırlamalısınız,

Öğrencilere doyurucu açıklamalar yapabilmek, önceden gelebilecek soruları düşünüp buna göre hazırlık yapmak ile mümkün olacaktır.

*Onlara buldurun.

Bir ahlak dersinin konusunu geliştirmek veya ahlaki bir özelliği yerleştirmek istediğiniz zaman samimi bir konuşmaya başlamalı, öğrencilere soru sormalı, sık sık bir hikaye ya da fikri okumalı ve öğretmek istediği şeyi onlara buldurmaya çalışmalıdır.

*Sorgu yöntemini kullanınız.

Sorgu sınıfa canlılık ve neşe getirir. Öğrenciler, öğretmenin sorularına yanıt vermeye davet edildikleri için aktif bir rol oynarlar, düşünerek konuşmaya çalışırlar. Sorgu pekiştirme rolü de oynar, bilgiyi sağlamlaştırır. Gizil güçlerini de ortaya çıkartır. Öğrenciden konuşmasını istemek düşünmeye zorlamaktır. “ Yanıt vermek için doğru anlamalısınız, bu yüzden iyi dinlemelisiniz” demek ona aynı zamanda kazanılması gereken özellikleri vermektir. Öğrenciye sorulacak soruların iyi hazırlanması gerekmektedir. Bu yöntemle arzulanan şey, bilinenden bilinmeyene doğru giden, tekrarlı yapılan çabalar sonucunda gerçeği buldurmayı, bulmanın sevincini tattırmayı başarmaktır. Burada her öğrenciye soruların yöneltilmesi esastır. “Dersin aktörleri sınıftaki herkestir”.

“En iyi öğretmen, en parlak bir hatip değil, en usta bir sorgucudur”.

*Tahtayı iyi kullanınız.

Tahta öğretmenin yardımcısıdır. Anlaşılmayan, görülmeyen şeyler tahtada çözüm bulur. “Kitap ve defter ancak bir kişi için, tahta herkes içindir”. Tahtaya konu ve amaç yazdırılmalı, açıklamalar alta yapılmalıdır. Tahtada gösterilmeyecek şeyleri göstermenin avantajı da vardır. Örn; Elde olmayan bir cihazın tahtaya çizilerek tanıtımı mümkündür. Ayrıca şema, kroki, harita, kelime, resim vb. dersi bütünleyen şeyler tahtaya çizilebilir. Renkli tebeşir kullanılarak iyi bir tahta görüntüsü oluşturulmalıdır. Derse başlamadan önce tahtanın bir köşesine konuyla ilgili enteresan soruları yazmak ve konu ilerledikçe ve yeri geldikçe soruları cevaplamak, derse olan ilgiyi arttırabilir.

Oğuz Akbaba
Psikolojik Danışman

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: