Ödevini Yapmayan Çocuğa En Doğru Yaklaşım Ne Olmalı?

Görsel www.google.com adresinden alınmıştır.

Geçtiğimiz günlerde okula başlama yaşına nasıl karar verilir diye bir yazı kaleme aldım ve şurada yayınladım.

İş, bu kararı vermekle bitmiyor. Okula başlama kararı verdikten sonra çocuğunuzun pek çok alandaki gelişimini takip etmeniz gerekiyor. Örneğin, akademik gelişimi, öğrenme düzeyi, arkadaş ilişkileri, sınıfa uyumu, öğretmeni ve diğerleri ile kurduğu diyalog, sorun çözme becerileri, gruba uyum, sosyal kuralları yerine getirme, sorumluluk alma ve sorumluluğunu yerine getirme gibi pek çok konuda gözlem yapmanız gerekiyor.

Ancak velilerde genel olarak gözlediğim ve asıl sıkıntı duydukları konu çoğunlukla çocuklarının ödev yapmak istememeleri ya da kendileri başında olmadan, yardım etmeden ödevi bitirmesini sağlayamadıkları yönünde oldu.

Ödev yapma alışkanlığını nasıl kazandıracaksınız?

 

  • Öncelikle şunu belirtmek isterim ödev yapma zorunluluğu sıkıntılı bir ifade şekli. En başta çocuğu zorunluluğa ittiği için isteyerek yapma konusunda teşvik etmiyor. Amacın doğru tanımının yapılması; ödevin, öğrendiklerinin pekişmesi için olduğu ve öğrenme davranışının çocuğa değer olarak kazandırılması sağlanırsa zorunluluk olmaktan da çıkacaktır.
  • Ailelerin, çocuğu ödev yaparken başında beklemek ile yardım etmek arasındaki dayanılmaz çizgisi olduğunu geçmiş deneyimlerimden biliyorum. Okula yeni başlamış ise ilk günler elbette destek olunması, kalem tutma konusunda, ince motor becerilerde sıkıntı yaşanıyorsa yardım edilmesi gerekiyor ancak destekleme sınırını korumak önemli.  Çocuk hata yaptığında sürekli silgi ile silmek, yapamadığında gergin tutum içinde olmak, kalbini kırmak çocukla olan ilişkinizi bozar.
  • Sevgili anneler şunu unutmayın. Ödev, çocuğun sorumluluğudur, sizin değil. Sizin ödeviniz hiç değildir. “Bugün çok ödevimiz var.” şeklinde söylemlerden uzak durun.
  • Mükemmel olmayın. Mükemmeli istemeyin.
  • Ödevi yapmadığında okula gidip bunun geribildirimi onun almasına katlanın. Gerekirse öğretmeni ile iletişime geçin, durumu anlatın.
  • Ödevi çocuğunuzun yerine yapmayın.

             Asla onun yerine yapmayın.

  • Koşul sunmayın, ‘ödevini bitirirsen tabletle oynayabilirsin’ demeyin
  • Ödeve koşul koyarak başlamak çocuğun sorumluluk almasını zorlaştırır.

Aslına bakarsanız, ödev kelimesini kullanmasanız iyi olur. Öğrendiklerini tekrar diyelim biz buna. Çünkü tekrarlar kartopuna benzer, büyüdükçe etkisi de büyür, hafızada kalması kolaylaşır. Bu çerçevede olaya bakabilirsiniz.

Peki, çocuğa doğru çalışma ortamı sunmak için ne yapmalısınız?

  • Ev ortamını ona uygun hazırlamalısınız.
  • Bir çalışma ortamı sunmalısınız.
  • Evde huzur ortamı sağlamalısınız.

Çünkü tartışma, gerginlik, huzursuzluk çalışma ortamını engeller.

  • Uykusunu, beslenmesini en verimli şekilde yapmasına dikkat etmelisiniz. Sabah kahvaltısını mutlaka yapmalıdır.
  • Akşam siz televizyon izlerken çocuktan ders çalışmasını beklemek sağlıklı olmaz. Dikkat dağıtıcıları ortadan kaldırmak gerekir.
  • Sorumluluğunu yerine getirmemişse bir kez hatırlatmak yeterlidir. Sürekli hatırlatarak ilişkiyi bozmaya gerek yoktur. ‘Okulda ceza alırsın’ gibi korkutmalara da gerek yok. ‘Açıklamanı öğretmenine yaparsın’ demek yeterlidir. Emin olun bu yöntem diğerlerinden çok daha etkilidir. Burada öğretmenin tutumu da önemlidir tabi. Ödevi verip kontrol ederek geribildirimi sağlayamazsa kopukluk olur ancak bu sınıf ortamının sorunudur, ebeveyn olarak sizin değil.
  • Kitap okuyarak siz de örnek olabilirsiniz.
  • Her çocuğun öğrenme kapasitesi algılama becerisi değişkenlik gösterir. Bunun farkında olarak beklenti içinde olmalısınız. Yapamayacağı şeyleri beklememek yerinde olur.
  • Hele ki başkalarıyla kıyaslama yapmamak büyük puntolarla yazılması gereken bir konudur
  • Sadece ders çalışmaya odaklanarak taze dimağlara yazık etmiş olursunuz.
  • Müzik, resim, spor etkinlikleri daha fayda sağlar.
  • İlgi ve yeteneği doğrultusunda zorlamadan onu mutlu edecek bir faaliyet öneriyorum. Yarışa sokmayacağınız bir faaliyet olmalı bu. (Çocuklar derste olduğu gibi sporda da yarış atı gibi ne yazık ki. Bu ayrı bir yazı konusu)
  • Hafta sonları gezme eğlenceli aktiviteler yerinde olur

Siz de evde bir şeyler öğretme ihtiyacı duyuyorsanız birinci sınıfa başlayan çocuğunuzla ‘E’ sesi ile başlayan nesneleri tutmayı deneyebilirsiniz. İçinde ‘e’ sesi olanları ya da sonunda ‘e’ sesi olanlar gibi alternatifleri olabilir.

Öğrenme hayatın her evresinde her anınızı öğretici bir oyuna çevirebilirsiniz ancak dikte etmeden, oynayarak, eğlenerek.

Sevgilerimle

Dilek Söylemez

Psikolojik Danışman

Ödev yapmama sorununu  farklı bakış açısı ile şu yazımda da değerlendirdim. Buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Konu ile ilgili daha detaylı bilgiler aktardığım “Ebeveynlik Notları” adlı kitabıma buradan ulaşabilirsiniz.

Sosyal medyada yeni gelişmeleri ve videoları takip etmek için tıklayın.

               

Sorularınız için uzman@dileksoylemez.com mail gönderebilirsiniz.

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: