Kavram Karmaşası


Beki İkala Erikli’yi  Facebook’daki arkadaşlarımın başsağlığı paylaşımları ile duydum. Meğer ne kadar çok arkadaşım takip ediyormuş, ben neredeymişim o sıralar, şaşırmadım desem yalan olur. Kim olduğuna baktığımda “Meleklerle Yaşamak” adında bir kitabı olduğunu ve bir ‘yaşam koçu’ olduğunu gördüm. Haberlerde okuduğum kadarı ile sanırım bir danışanı tarafından öldürüldü.  ( Allah rahmet eylesin, ailesine sabır diliyorum.) Öldüren kişinin açıklamalarından anladığım kadarı ile gerçeklik bağlantısını kaybetmiş  biri olduğunu düşünüyorum. Çünkü  ‘bana zarar verdi bende başkalarına zarar vermesin diye öldürdüm’ gibi bir açıklamasını okudum.

Aslında bu olayla birlikte toplumda bir kesimin  nasıl bir çıkmaz içinde olduğunu gözlemliyoruz.  Belli sorunlarını çözmek için doğa üstü güçlerden destek almaya çalışan bir grubun gerçeklerle bağları koptuğunda yapabileceklerini görüyoruz. Muhtemelen zanlı, psikotik sorunları ile mücadele etmeyi bu kitapla sağlamaya çalıştı ancak durum iyice sarpa sardı. Sonucunda da vahim bir tablo ortaya çıktı.
Bu olaydan hareketle bazı gözlemlerimi aktarmak isterim.  Kişisel gelişimin nispeten boyut değiştirdiğini önce secret gibi konuların ardından melekler daha sonra Allah’a olan  inancı da katarak belli düşünce tarzları yaratılmaya çalışıldı. Bir şekilde tekamül, tevekkül, tefekkür gibi kavramlar kişisel gelişimin içine yedirilmeye çalışıldı belli çevrelerce. Lakin bu tezler, sağlıklı bireylerde nispeten geçici süre etki yarattıysa da kalıcı olamıyor. Neden?  Çünkü belli inanışları, ön yargıları ve bilinç altını temizlemeden tam anlamı ile hayat mottosu haline getiremiyorsunuz.  Hastalıklı zihinlerde de bu düşünce tarzları farklı ve tehlikeli boyutlara ulaşıyor haliyle.  Gerçeklerden sapabiliyor kişi. Bu anlamda bu tür çalışmalar yapan kişilerin bilinçli olanları, herhangi bir hastalık için tıp ilminden destek alın, doktorunuza danışın deseler de insanlar bu tür çalışmalara daha fazla ilgi gösteriyorlar. Sonuç olarak da psikiyatri servisinde ilaç tedavisi görmesi gereken kişi farklı mecralarda kendine yön ararken birinin canı yanıyor.
Kavramlar o kadar karışmış, iç içe geçmiş ki. Özellikle kişisel gelişim uzmanı, yaşam koçu, enerji terapisti, davranış bilimleri uzmanı diye ün salan kişilerin öz geçmişlerini okuduğumda ya işletme ya pazarlama gibi ilgisiz bölümlerden mezun olduktan sonra bir iki work shop, sertifika programı ile bu işin uzmanı olduklarını iddia ediyorlar. Bir ürünü, bir hizmeti ‘iyi ya da kötü’ olması fark etmeksizin kitlelere ulaştırmak konusunda eğitim aldıkları için bu konuda şanslılar. Belirledikleri hedef kitlenin ihtiyaçlarını iyi tespit ettiklerinden hizmetlerini iyi süslüyorlar, geriye ürünün reklam yoluyla pazarlanması kalıyor.

Özellikle psikologların, bu tür kişilere itirazları çoktur. Piyasada bu tarz akımların çoğalmasının bir sebebi de işin uzmanlarının pazarlama ve reklam konularında yetersiz oluşudur bana göre.

Yakın zamanda sosyoloji mezunu birinin kendini psikolog ilan etmesi haberinin ardından aklıma geldi bu konuda da belirtmeden geçemedim. (Aslında o bayanı da haberlerden öğrendim, sahi ben bu sosyal medyada ne yapıyorum merak ettim bak 🙂 )

Evimize özel bir dolap yaptırırken bile epey araştırma yapan bizler konu ruh sağlımız olunca aynı özeni gösteremiyoruz ne yazık ki.

Çocuklarımız ve kendimiz için ruh sağlığı hizmeti alabileceğimiz meslek grupları Üniversitelerin 4 yıllık lisans eğitimini tamamlayan psikolojik danışmanlar, psikologlardır ki bu mezunların içinde de belli alanlarda uzmanlık eğitimi alanlar bulunmaktadır. İlaç desteği gereken durumlarda ise 6 yıl tıp eğitiminden sonra uzmanlık sınavı ile psikiyatri bölümünden en az 4 yıl daha eğitim almış doktorlardan hizmet alınır.  Bu alanda iyileştirici gücü olduğunu  iddia eden tüm diğer kişiler “anlık iyi hissetme” ye dayalı teknikleri kullanarak geçici çözümler sunar.  Tanı,  tedavi işlemleri ancak bilimsel yöntemlere dayalı yapılırsa iyileştirme sağlar. Bu yüzden patalojik durumlarda tıbbi destek alınması kişi açısından çok daha yararlı olacaktır.

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: