Karne Zamanı Velilere Öneriler

Görsel www.google.com adresinden alınmıştır.

Karne zamanı yaklaşırken, ailelerin sevgi  ile  başarı arasında ölçüt kurması çocuğu ve genci olumsuz etkilemektedir. Pek çok öğrenci iki puan için takdir ya da teşekkür alamadığında şu andaki başarısını ‘değersiz’ bulmaktadır.  Geçmiş yıllarda okulun son gününe kadar öğrenci, karne notlarını bilmemekteydi. Bu beklenti ile ‘karne heyecanı’ diye bir kavram vardı. Şimdi öğrenci, notlarını sınavlardan sonra bilmekte ve hemen çeşitli programlarla ortalamasını hesaplamaktadır. Bu durum ev ortamında karne zamanından öncesine dayanan bir gerginliği de beraberinde getirmektedir. Belge alamamış öğrenci bile iki puan daha alıp o belgeye kavuşmak için öğretmenlerine yalvarma yoluna gitmektedirler. Çünkü; bir belge almayı çok isteyen öğrenci, amacına ulaşamazsa  ailesini onurlandıramayacağını düşünmektedir. Bu bağlamda, iki puan eksik de olsa gerçekleştirdiği başarı değerini bulamamaktadır.

Karne notlarını evine nasıl götüreceğini, ailesinin abartılı şekilde tepki vereceğini düşünen  öğrenci değersizlik duygularıyla da baş etmeye çalışmaktadır. Bu noktada ailenin  başarı kavramına bir tanım getirmiş olması önemlidir.  

“Bir belge sahibi olmak mı?

Notların geçer durumda olması mı?

Yoksa; ne istediğini bilen, kendi öz benliği doğrultusunda oluşturduğu hedeflerine ulaşmak için çabalayan, süreç içerisinde tökezlediği durumlar olsa da hatalarının kendisi farkına varan ve düzeltmek için çözüm yollarını da kendisi bulan bir insan olması mıdır başarı?”

Öğrencinin kaydettiği ilerlemenin de görülmesi ve teşvik edilmesi gerekmektedir.  Ayrıca komşunun oğlu, dayının kızı gibi çevresindeki yaşıtları ile kıyaslamak oldukça yanlıştır. Kıyaslanan birey, hem kıyaslamayı yapana hem de kıyaslandığı kişiye karşı hoş duygular beslemez. Kimi öğrenci buna karşı öfke duyar ve ‘Zaten o kadar başarılı olamam’ diyerek pes eder. -Farklı yollarla-  kendini ifade şekli arar.  Kimi öğrenci de   başarı kaygısı nedeniyle stres eşiği düşük bireyler olarak yetişir. Bu da ruh sağlığını tehdit eden bir unsurdur.  

Aileler ne yapmalı peki?  Öncelikle bu notların kime ait olduğunu belirlemeliler. Ailenin mi, çocuğun mu? Bunu ayırt etmeliler.  Dönem boyunca ‘ödevimiz var, okuma çalışmamız var, faaliyetimiz var’ gibi cümle kalıpları kullanan bir ebeveyn, karne de kendisininmiş duygusu yaşayabilir.

‘Çocuğun başarısını gösterir’ algısı kazanmış bir aile ise başarıyı arttırmak için üzerine düşen görevi daha net görebilecektir.  ‘Sevgi’ ve ‘güven’ ortamı içinde  uygun çalışma ortamı sağlanan, yaşamsal ihtiyaçları karşılanan, sonrasında da koşulsuz sevgi ve ilgi ile ailesinin yanında olduğunu hisseden öğrenci, kendi sorumluluklarının da bilincinde olarak hareket etmeyi mutlaka öğrenecektir.

Sevgi; herhangi  bir koşula bağlı olmadan verilirse değerlidir.

Dilek Söylemez

Psikolojik Danışman

İletişim: İnstagram 

uzman@dileksoylemez.com

 

 

 

Sosyal medyada yeni gelişmeleri ve videoları takip etmek için tıklayın.

               

Sorularınız için uzman@dileksoylemez.com mail gönderebilirsiniz.

Youtube kanalına abone olmak için

https://www.youtube.com/channel/UCuFYEnXP_xU714yFOxyf2wQ

Yazılarımın yayınlandığı adresler

http://www.milliyet.com.tr/psikolojik-danisman-dilek-soylemez/saglik/pembenar-yazilari/

http://annemisin.com/DilekSoylemez

http://ailevecocuk.net/category/dilek-soylemez/

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: