ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

Görsel www.google.com adresinden alınmıştır.

Yeni bir eğitim-öğretim yılının açılmasına az bir zaman kaldı tabii okul açılışlarında çocuklarda en çok gözlemlenen bir durumda okul korkusu. Özellikle ilkokula başlayan çocuklarda okul korkusu ve hiperaktivite bozukluğu görülebilmekte. Halk arasında bilinen şekliyle “Okul Korkusu” aslında tıbbi adıyla “Ayrılık Kaygısı” olan çocuklar anneye bağımlıdır. Bu çocukları anneden ayırarak sınıfa almak oldukça zordur. Çocuk direnir, annesine yapışır, ağlar, annesinin de yanında kalmasını ister. Böyle bir durum uzun sürerse, aileye bir uzmana başvurmalarını öneriyoruz. Tedavi geciktirilirse çocukların kaygısı artabilmekte Buna bağlı olarak da çocuk ve aile için sorunlar artmakta, uygun tutumların geliştirilmesi daha uzun zaman almaktadır. Çocuk okula başladıktan sonra, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu da yaşanabilmektedir. Bu çocukların bir çoğu, okul öncesi dönemlerde de çok hareketli ve dürtüsel olurlar, yani akıllarına ilk gelen biçimde davrandıkları aileleri tarafından fark edilmektedir. Ancak bir kısmında ise sadece dikkat eksikliği ön planda olduğu için, ancak okula başladıktan sonra derslerde dalgın oluşları, derse dikkatlerini verememeleri gibi nedenlerle öğretmenlerinin dikkatini çekerler. Bu çocuklar tedavi edilmezlerse, “başarısız, anlamıyor, dinlemiyor, yaramaz” olarak damgalanabilirler. Bu çocuklarda uygun bir tedavi uygulanmadığında, ileride davranış bozukluğu belirtileri, ilaç ve madde bağımlılığı gibi sorunların daha sık görüldüğü de biliniyor. Oysa ki uygun tanı ve tedavi ile bu çocukların sosyal, duygusal ve akademik olarak hak ettikleri seviyeye ulaşmaları mümkün olabilmekte. Okul fobisi kronikleşmemeli Okul Fobisi çok şiddetli şekilde çocuğun okula gitmek istememesi veya okulla ilgili son derece isteksiz ve ilgisiz görünmesiyle başlayan bir çocukluk hastalığıdır. Eğer çocuğun okula karşı isteksizliği ve korkusu aile ve öğretmen tarafından önemsenmezse okul fobisi kronikleşir ve yarıda kesilen bir okul hayatıyla sonuçlanabilir. Okul korkusu da diyebileceğimiz Okul Fobisi, hem psikolojik (ağlama, sinirlilik, saldırganlık gibi normal olmayan davranışlarla) hem de fiziksel (bas ağrısı, mide bulanması, iştahsızlık…) gibi bir takim sorunlarla kendini gösterir. OKUL FOBİSİNİN BELİRTİLERİ Okul fobisi en çok eylül, ekim aylarında ve okulun ikinci yarı dönemi başlamadan önce kendini göstermekte olup en çok ilköğretim öğrencilerinde görülen okul fobisinin tipik belirtileri şöyledir: Çocuk ‘okul’ kelimesini duyunca atağa geçer. Okulla ilgili son derece ilgisiz ve isteksizdir. Uyku düzeni bozulur. Genellikle aile bireyleri dışındaki kişilerle olan ilişkilerinde utangaçtır. Başarı ve takdir kaygısı taşırlar. Öğretmenden ve evinin dışındaki yapıdan korkar. Telaşlı, huzursuz ve içe dönük yaşamayı seçerler. Okula gitmemek için herhangi bir fiziksel nedene dayanmayan asılsız hastalıklar ortaya atarlar. Okul gereçlerine son derece itinasız davranırlar. Arkadaş edinmez. Okuldan korkarlar. OKUL FOBİSİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Okul fobisi 6-11 yas arası çocuklarda daha sık görülmektedir. Okul fobisinin, kız öğrencilerde görülme oranı erkek öğrencilerde görülme oranından daha fazladır. Okul Fobisinde aile faktörü; aşırı kollamacı, telaşlı, sarmalayan ailelerin çocuklarında, okula başlayana kadar ailesi dışında bir sosyal hayati olmayan çocuklarda, boşanan ailelerin bir ebeveynine bağlı olarak yasayan çocuklarda, ailesinden birini ölüm, hastalık, taşınma gibi bir sebeple kaybeden çocuklarda daha sık görülür. Okul Fobisinde öğretmen ve okul faktörü; çok kalabalık sınıflarda, sert mizaçlı bir öğretmenin sınıfında, baskıcı, ezberci, hırpalayan ve aşırı kuralcı eğitim sistemlerinde daha sık görülmektedir. Eğer çocuğun okula karşı isteksizliği ve korkusu aile ve öğretmen tarafından önemsenmezse okul fobisi kronikleşir ve yarıda kesilen bir okul hayatıyla sonuçlanabilir. Bu sebeple okula gitmek istemeyen ve okul kelimesi duyunca telaşla atağa geçen çocuklarınızı dikkate alın öğretmeninden ve bir uzmandan mutlaka yardim isteyin. Okul fobisi başarısızlığa davetiye demektir Çocuklarda okul korkusunun meydana getirdiği sorunların zamanında çözümlenememesi durumunda, bu korkunun hayat boyu başarısızlığa davetiye çıkardığı unutulmamalıdır. Bireylerin birbirlerine çok fazla bağımlı olduğu ailelerde okul fobisinin olma olasılığı daha yüksektir. Okul korkusundan eve dönen çocuk için yapılacak en iyi şey, onu en kısa sürede okula geri götürmektir. Çocuk kendi yokluğunda ailesine bir şey olmasından ya da kendisini terk edip gideceklerinden veya anne ve babasının yokluğunda kendisine bir şey olacağından korkmaktadır. Bu tür çocuklar aşırı kaygılı, uyumlu, aşırı onay bekleyen çocuklardır. Okul korkusu olan çocuğun mutlaka bir uzmana gösterilmesi ve onun önerileri doğrultusunda hareket edilmesi gerekmektedir. Bu hastalığın tedavisinde, çocuğun bireysel tedavisi yanında aile tedavisi de gerekir. Okul korkusu nedeniyle eve gelen çocuğun zaman geçirilmeden okula geri götürülmesi gerekir. Çocuğunuza okula dönmesi konusunda ısrar edin. Okul korkusunda yapılacak en iyi şey, çocuğunuzu mümkün olduğunca çabuk okula geri götürmenizdir. Okula devam etmek, çocuğunuzun okul korkusunda yaşadığı fizyolojik belirtilerin azalmasına yardımcı olur ve sonunda çocuğunuz okula gitmekten yeniden zevk almaya başlar. Bu nedenle çocuğunuzu, okula gitmeye devam ettiği sürece kendini daha iyi hissedeceği konusunda ikna edin. “OKULA GİTME ZAMANLARINDA ESKİSİNDEN DAHA KARARLI OLUN” İlk zamanlarda okul sabahları güç olabilmektedir. Bu zamanlarda çocuğunuza kendisini nasıl hissettiğini sormayın. Çünkü bu durum çocuğunuza şikayet etmek için fırsat ve cesaret verecektir. Çocuğunuzu gözleyin, eğer ev içinde dolaşabiliyor ve çok rahatsız görünmüyorsa okula da gidebilecektir. Şayet çocuğunuzun fiziksel yakınmaları varsa ve genel yakınmalarına benziyorsa, çok fazla tartışmadan onu hemen okula hazırlayın ve gönderin. Eğer çocuğunuzun sağlığı konusunda endişeliyseniz, doktor kontrolü yararlı olacaktır. Aksi halde okula gönderin ve öğretmeni durumdan haberdar edin, çocuğunuz ciddi bir şekilde hastalanırsa sizi arayıp haber vermelerini isteyin. Çocuğunuz okula geç kaldığında, servisi kaçırdığında, mutlaka onu okula göndermek için başka çözümler geliştirin ve en kısa zamanda okula gönderin. Bazen çocuğunuz kendiliğinden eve dönebilir, bu durumda da yapmanız gereken onu okula geri göndermektir. Çocuğunuzun öğretmenini konu hakkında bilgilendirmeniz, öğretmenin çocuğunuzu anlaması konusunda yardımcı olur. Öğretmenin bilgilendirilmesi, öğretmenin çocuğunuzun bazı davranışlarına daha toleranslı olmasını sağlayabilecektir. “ÇOCUĞUNUZLA OKUL KORKUSU HAKKINDA KONUŞUN” Okula gitme vakti dışında bir zamanda çocuklarla okul korkusu hakkında konuşmakta faydalı olacaktır. Okul korkusu hakkında çocuğunuzu suçlamayın ya da küçümsemeyin. Bu durumun birçok çocuk tarafından yaşanabildiğini ve zaman için kendisini mutlaka daha iyi hissedeceğini anlatın. Çocuğunuzu tam olarak neyin mutsuz ettiğini öğrenmeye çalışın. Çocuğunuza, olabilecek en kötü şeyin ne olabileceğini sorun. Eğer sizin bu konu hakkında yapabilecekleriniz varsa elinizden geleni yapacağınızı söyleyin. Eğer çocuğunuz okulda fiziksel belirtilerin çok artmasından korkuyorsa, öğretmene uygun bir yerde 10-15 dakika dinlenebileceğini söyleyin. Okul korkusu olan çocuklar, okul dışında daha çok aileleri ile zaman geçirmek, evde oynamak, odalarında yalnız olmak ya da televizy
on seyretmek isterler. Bir çoğu geceleri arkadaşlarının evinde kalamaz, hemen eve dönmek ister. Böyle durumlarda çocuğunuzun akranları ile vakit geçirmesi için teşvik edin. Çeşitli aktivitelere göndermek, arkadaşlarını evinizde geceleri kalmaları için davet etmek, çocuğunuza yardımcı olacaktır. Okula gitmek istemeyenin ya karni ağrıyor ya da başı. Eğitim hayatıyla yeni tanışan veya okulda çeşitli sorunlar yasayan çocuklar, gerçekte var olmayan hastalıkları bahane ederek, okula gitmemenin yollarını arayabiliyor. Okul korkusunun oluşturduğu sorunlar, zamanında çözümlenememesi durumunda, hayat boyu başarısızlığa davetiye çıkarır.

Barış ÇAKIR-Pedagog

Hakkında dileksoylemez

Yazar, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Evli ve 2 çocuk annesidir. Hakkında detaylı bilgiye http://www.dileksoylemez.com/hakkimda adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

%d blogcu bunu beğendi: